Makale özeti ve diğer detaylar.
Gelişen ekonomilerde mali ve ticari serbestleşme politikalarının uygulanmasıyla birlikte, bu ülkelere Yabancı Sermaye Yatırımları (YSY) akımı artmaktadır. YSY yapacak Çok Uluslu Girişim (ÇUG) açısından ülkedeki teşvik edici şartlar kadar, riskler de önemlidir. Faiz, kur, enflasyon ve sermaye piyasalarındaki dalgalanmalar YSY akımları üzerinde özellikle kısa dönemli kararlarda etkili olan finansal risklerdendir. Bu çalışma, 1996–2005 yılları arasında finansal risk unsurlarının YSY'yı nasıl etkilediğini İrlanda, G.Kore, Meksika ve Türkiye gibi son dönemde YSY yatırımı çok cezbeden OECD ülkeleri üzerinde analiz etmektedir. Elde edilen bulgulara göre, YSY ile finansal risk unsurları arasında korelasyon ilişkisinin beklendiği gibi faiz, enflasyon ve cari denge ile ters yönlü, reel kur ve borsa değişkenleriyle aynı yönde ilişki olduğu tespit edilmiştir. Fakat genelde finansal risk unsurlarının dönemde pazar büyüklüğü kadar etkili olmadığı ortaya çıkmaktadır. Sonuçta, yabancı yatırımcıların için ülkelerin finansal istikrarından çok, büyüme potansiyellerinin daha önemli olduğu söylenebilir.
With the applications of financial and commercial liberal politics in devoloping economies, the FDI inflow is increasing. According to MNEs doing FDI, the risks are important as well as the encouraging conditions in the country. The volatities in interest, exchange rate, inflation and capital markets indicators are the financial risk which are effective in FDI, especially on short-term decisions. This study analyses how the financial risk componants effect FDI between 1996-2005 in OECD countries such as Ireland, Southern Korea, Mexico and Turkey which attract FDI most. According to the findings, while the correlation between FDI and and financial risk components are inversely proportional in the case of interest, inflation and current balance, as expected, they are directly proportional in the case of real exchange rate, and stock index. However, the financial compenents are not as effective as market size in the mentioned period. Consequently, it can be stated that the potential growth of the countries is far more significant than the financial stabilization for foreign investors.