Makale özeti ve diğer detaylar.
Geçtiğimiz yüzyılda doğurganlık hızlarında meydana gelen esaslı düşüşler, demografik dönüşümün küresel bir süreç olarak işlediğini anlamamıza imkân tanımaktadır. Avrupa'nın tarihsel deneyimi ışığında Demografik Dönüşüm Teorisi, dünya genelinde doğurganlık ve ölümlükte meydana gelen değişimleri açıklamada önemli bir yardımcı durumundadır. Ölümlülükteki azalmalar doğurganlıktaki azalmalara ve demografik dönüşüme öncülük eden ilk önemi demografik değişimlerdir. Ancak gelişmekte olan ve az gelişmiş bölgelerin karakteristikleri, ölüm hızındaki öncelikli azalmalara cevaben gelişen doğurganlık hızındaki azalmalarda zamansal olarak önemli farklılıkların bulunduğunu göstermektedir. Büyük ölçüde Birleşmiş Milletler Nüfus Şubesi (United Nations Population Division) Veri Bankası'nın 2008 yılı güncellenmiş nüfus verilerine göre hazırlanan bu çalışma, doğurganlık geçişindeki bölgeleşmeleri ve demografik dönüşümün dünya genelindeki mekânsal mekanizmalarını sorgulamaktadır. Bu çalışmada kaba doğum hızları, kaba ölüm hızları ve doğal nüfus artış hızlarına göre ele alınan demografik dönüşüm, kıtalar ve ülkeler düzeyinde incelenmiştir.
Decisive declines in fertility levels over the last century enable us to understand demographic transition as a global process, while demographic transition theory helps us to explain worldwide fertility and mortality change in light of Europe's historical experience. Declines in mortality are an early driving force in declines in fertility and/or overall demographic transition. However, significant differences can be seen in the timing of responses to this mortality decline and between earlier and later transitions in the characteristics of developing and undeveloped regions. This study, based largely on revised 2008 United Nations population data, seeks to explore the patterns of regionalisation of fertility transitions within specific countries, with reference to Turkey, as well as the spatial mechanisms of demographic transition worldwide. The basic profiles of demographic transition within both countries and continents are explored in terms of crude birth rates, crude death rates, and natural growth rates.