Makale özeti ve diğer detaylar.
Bir filozof, Tanrı'nın varlığına inanmaktan ziyade, Tanrı'nın var olduğunu ya da var olmadığını akıl yoluyla ispatlamaya çalışır. Nitekim felsefe tarihi boyunca sayısız Tanrı ispatlarıyla karşılaşılmış ve Tanrı kavramının analizinden hareket eden ontolojik ispat, evrenin varoluşundan hareket eden kozmolojik ispat ve doğanın düzeninden hareket eden teleolojik ispat olmak üzere üç ispat türü ortaya çıkmıştır. Modern dönemin en önemli filozoşarından birisi olan Kant ise, hangi tür altında olursa olsun, Tanrı'nın ispatlanmasının mümkün olmadığını iddia etmiştir. Bu makalede amacımız, Tanrı'nın varlığının ispatının imkânsızlığını öne sürmesine rağmen Tanrı'nın ispatsının zorunluluğunu iddia eden Kant'ın yaklaşımını incelemektir.
A philosopher, through the use of reason, rather than believing in God, tries to prove the existence or non-existence of God. As a matter of fact, the many examples in the history of philosophy can be divided in three categories. The first is the ontological argument which moves from the analyzing the concept of God; the cosmological argument which moves from the existence of the universe; finally, the teleological argument which moves from the order of nature. Kant, one of the most eminent philosophers of modern period, though, claimed the impossibility of any kind of proof of God. In this article, our purpose is to examine Kant's approach that claims both the impossibility of proving God existence as well as the necessity of God.