Makale özeti ve diğer detaylar.
Nazirecilik Türk Edebiyatının en eski geleneklerinden biridir. Bu gelenek hem Divan edebiyatında hem de Halk edebiyatında çoklukla uygulanan bir şiir yazma şeklidir. Her şair, çağdaşı ya da kendinden önce yaşamış usta şairlerin çok beğendiği şiirlerini taklit ederek benzerini yazmak ister. Bu şiirlere nazire söylemek / yazmak aynı zamanda kendi şairlik gücünü de ortaya koyacağı için önemlidir. Türk şiir geleneğinde bir şairin şiirlerine nazir yazmak onun sevildiğini göstermesi açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Makale konumuz olan Kul Himmet de döneminde çok sevdiği halk şairlerinin bazı şiirlerine nazire yazdığı gibi kendisinin birçok şiirine de nazire yazılmıştır.
“Nazirecilik” is one of the oldest traditions of Turkish literature. This tradition is a poem writing technique that is commonly used in both Divan literature and folk literature. Each poet wants to imitate his favourite poems of great poets who lived before him and produce similar ones. Writing nazires for these poems is important, because at the same time, it shows the imitator’s power of poesy. In Turkish poem tradition, writing nazire for poems of a poet is also important, because it proves the popularity of the imitated poet. Kul Himmet, who constitutes the subject matter of this article, also wrote nazires to some poems of his favourite folk poets and many nazires have been written for his poems by others.