Makale özeti ve diğer detaylar.
Avrupalı tanımıyla, millet oluşumunda dil, edebiyat ve sanat'ın üç sacayağı oluşturan hayati bir işlevi vardır. Dil, milletin birliğini sağlayan temel anlaşma aracı olarak büyük önem kazanırken, edebiyat da dil vasıtasıyla milletlere hikâyeler anlatır. Her millet bir hikâye, bir mit, bir rüya üzerine geleceğini inşa eder. "Seçkin bir tarih" bütün yeni devletlerin temel özelliğidir. Bir geçmişi olmak bir geleceğe de sahip olma hakkını da doğrular. Bunu gerçekleştirebilmek için "Aydın Sınıfının" milletin geçmişine ait ortak değerleri bir karışım olarak "Ulusal bir mitosa" tebdil etmenin yolunu bulması gerekir. Bunun aracı da edebiyat kanonudur. Edebiyat kanonu, bir milletin ortak bağlarını anlamalarını sağlayan hikâyeleri kapsar. Edebi metinler haliyle, toplum hafızasında nelerin olmasına ya da olmamasına karar veren aracılardır. Bu çalışmamızda, edebiyat ve toplum ilişkisini temel aldık. Edebi ürünlerin toplum hafızasını ve geleneği şekillendirmede, değiştirmede, dönüştürmede ne kadar etkili olduğunu örnekleriyle ele almaya çalıştık.
The formation of nation has three vital pillars that are language, literature and Art. While the Language gaining a great importance as fundamental communication tool for the unity of the nation, the literature tells stories to the nations through the language. Every nation builds its own future on a story, a myth, and a dream. "A distinguished history" is a key feature in all new states. This confirms that, deserving a future by having a greart history/past. To achive this; "Intellectual Class" get to find a way to convert common values of past society in to a "National Myth". So, literary canon is the tool. Literary canon contains the stories of a nation that provides a common understanding of the bonds. In this article, we study the basic relationship between literature and society. We work how literary products, especially novels, affect the social memory and tradition.