Makale özeti ve diğer detaylar.
2010 anayasa değişikliğine göre herkes anayasada güvence altına alınmış hak ve özgürlüklerinden birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurabilecektir. Ancak böyle bir başvuruda bulunabilmek için o hakkın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki bir hak olması gerekmektedir. Bu nedenle Türk Anayasa Mahkemesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin sınırlandırma hükümlerini bilmesi önemlidir. Bu makalede Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin hak ve özgürlükleri sınırlandırma sistemi incelenmiştir. Davaların büyük bir çoğunluğu sınırlandırmanın "demokratik toplum bakımından zorunlu" olup olmadığı hususunda dönmekte ve taraf devletlerin değerlendirme marjı denetlemenin kalbinde yer almaktadır. Bu noktada da ölçülülük ölçütü oyuna girmektedir. Bu iki doktrin birbiriyle içe geçmiş durumdadır ve ölçülük ilkesi taraf devletin kendisine tanınan değerlendirme marjını aşıp aşmadığını belirlemede kullanılmaktadır. Bundan sonra sırasıyla 17. maddede düzenlenen hakların kötüye kullanımının yasaklanması ve 18. maddede düzenlenen hakların kısıtlanmasının sınırları da bu makalede incelenmiştir.
According to the 2010 constitutional amendment of the 1982 Constitution everyone may apply to the Constitutional Court on the grounds that one of his or her rights is violated by public authorities guaranteed by the constitution. However the concerned right which is guaranteed by the Constitution must be enumerated in the European Convention on Human Rights. For that reason the Constitutional Court of Turkey must understand the limitation clauses of the European Convention. In this article the case law of the European Court of Human Rights connected with the system of restriction of human rights of the Convention is examined. The majority of cases turn on whether limitation is "necessary in a democratic society" and the margin of appreciation of contracting parties lies at the hearth of review and this brings into play the measure of proportionality. The two doctrines intertwined and the principle of proportionality has been used to show that a Party has gone beyond its margin of appreciation. After this prohibition of abuse of rights and limitation on use of restrictions on rights arranged respectively in Article 17 and Article 18 of the Convention is also examined.