Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışma, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanından hareketle modern zaman disiplini ve çalışma zihniyeti arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Roman, modernitenin gerekliliğini öne çıkarırken, Türk toplumunun henüz böyle bir dönüşüme hazır olmadığına da dikkati çekmektedir. SAE kapitalizme hazır olmayan bir toplumsal yapıyı betimlemektedir. Geçmişin yeniden canlandırılamayacağının farkında olan Tanpınar, Türk toplumunun modernleşmek için zaman anlayışının ve algısının değişmesi gerektiğine inanmaktaydı. Tanpınar, zaman disiplini ve bilincinin çalışma yaşamında ve hayatta içselleştirilmesi gereken olgular olduğunu düşünmektedir. Bu çalışma, Tanpınar'ın modern zaman disiplin anlayışının toplumca benimsenmesinin, iktisadi gelişme ve modernleşme için gerekli olan çalışma zihniyeti ve ahlakındaki dönüşümün ön koşulu olduğu düşüncesini benimsediğini iddia etmektedir. Yöntemsel olarakda çalışma, sosyal bir olguya anlamada edebi metinlerin görgül materyal olarak yorumlanmasının bir örneğini teşkil etmektedir.
This paper offers a reading of Ahmet Hamdi Tanpınar's Time Regulation Institute novel as a valuable means through which modern time discipline and work mentality can be understood. The novel narrates the need for modernity but recognizes a swell that Turkish society is not yet ready for such a transformation. It is about the emergence of capitalism in a society which is not prepared for it. Tanpınar was well aware that the past could not be resuscitated in the present as it was and the Turkish society needed to change its temporality and its rhtyme so that it could achieve material modernization. The understanding of the relation between work, time and temporality entails the imposition and eventual internalization of a specific time discipline and time consciousness to labour and life. We argue that, for Tanpınar, the inculcation of a modern time discipline into society was a prerequisite for a transformation of work ethic and mentality that were, in turn, essential to realize economic development and modernization. Methodologically, the paper exemplifies how the readings and uses of literary texts as empirical materials can provide insight to a social phenomenon.