Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Çalışma ve Toplum

Yıl 2010 , Cilt , Sayı 25

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Türkiye’de erken cumhuriyet döneminde kadın emeği

Yazarlar :
Yazar kurumları :
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü1
Görüntülenme :
1002
DOI :
Özet Türkçe :

Dünyadaki emek tarihi çalışmalarında kadın emeğine ve özellikle ücretli kadın emeğine duyulan ilgi marjinal boyutlardadır. Emek tarihi de başka tarihlerde olduğu gibi, daha çok erkek emekçilerin tarihidir. Son dönemlerde kadın hareketinin gelişmesi ile kadın emeğine yönelik ilgide bir canlanma olmuşsa da, kadın emeğinin tarihine duyulan ilgi hâlâ çok yetersizdir. Türkiye’de ise bu ilginin yok denecek düzeyde olduğu söylenebilir. Türkiye’de kadın emeğinin tarihini sadece bazı boyutlarıyla konu alan bu çalışmamız, süregelmekte olan daha geniş kapsamlı bir çalışmamızdan kesitler sunmaktadır ve kadın emeğinin tarihine ilişkin boşluğu şimdilik ve kısmen gidermeyi amaçlamaktadır. Metodolojik açıdan, Cumhuriyet döneminin ancak Osmanlı İmparatorluğu ile süreklilik ve geçişlilikleri çerçevesinde anlamlandırılabileceğini düşündüğümüzden, makalemizde kadın emeği konusunda İnmparatorlukta yaşanan öncül gelişmelere de yer veriyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’nda kadının geleneksel faaliyet alanları tarım kesimi ve evde çalışma iken, 19. yüzyıl sonlarından itibaren kadın önce atölyelerde, sonra da fabrika niteliğindeki kuruluşlarda ücretli çalışma yaşamının içine çekiliyor. Bu oluşum üzerinde, savaşlar nedeniyle azalan erkek işgücünün ikame edilmesi gerekirliği belirleyici oluyor. Ev içinde geleneksel olarak halı ve dokumacılık alanında çalışan kadının ev dışına açılması da aynı faaliyetlerde gerçekleşiyor, bunu tedricen diğer faaliyet alanları izliyor. Yapılan çalışmalar, Osmanlı İmparatorluğu’nda kadının, zannedilenin aksine sanayide ücretli olarak geniş bir biçimde yer aldığını ve aynı zamanda uzun çalışma süreleri ile düşük ücretlere konu edildiğini ortaya koyuyor. Cumhuriyet döneminde de ana çizgileriyle İmparatorluğun son dönemlerindeki yapının varlığını sürdürdüğü görülüyor. Rakamlar, erken cumhuriyet döneminde sanayide kadın işçilerin oranının yaklaşık %25’ler dolayında olduğunu ortaya koyuyor. Gene ağırlıklı olarak dokumacılık ile gıda sanayiinde çalışmaya devam eden kadınlar, esas olarak, başta İstanbul ve İzmir olmak üzere sanayinin geliştiği birkaç büyük kentte toplanmış görünüyor. Türkiye’de özellikle 1930’lu yıllarda devletçi iktisat politikalarının izlendiği dönemde geliştirilen İktisadi Devlet Teşekkülleri ise kadın işçiliğinin artmasına katkıda bulunuyor. Diğer taraftan, bu kuruluşlar, işçilerine sağladığı daha geniş sosyal olanaklar ve eğitim ile kadın işçilerin niteliğini geliştirici etkiler de yapıyor. Erken cumhuriyet döneminde kadınların çalışma koşullarına bakıldığında ise, cinsiyete dayalı ücret farklılıklarının kadınlar aleyhine devam etmekte olduğunu, tüm işçiler gibi kadınların da uzun çalışma sürelerine ve kötü iş sağlığı ve iş güvenliği koşullarına maruz bırakıldıklarını gösteriyor. Çocuk sahibi kadın işçilerin yararlanabileceği kreş ve yuva olanakları da dönem içerisinde yok denecek düzeydedir. Başta 1936 tarihli İş Kanunu olmak üzere, mevzuatta kadın işçileri koruyucu bazı sosyal politika önlemlerine yer verilmiştir. Ancak, hem yeterli denetimlerin yapılamaması, hem de İkinci Dünya Savaşı koşullarında 1940’ta çıkarılan Milli Korunma Kanunu’nun bu sosyal hükümlerin büyük bölümünü askıya almış olması nedeniyle, bu önlemler etkili olamamaktadır. Sonuç olarak, Türkiye’de erken cumhuriyet dönemi, özellikle de savaş yılları kadın işçiler açısından sıkıntılı, zor bir dönem olarak tezahür etmektedir.

Özet İngilizce :

In the labour history studies in the world, interest in women’s labour and especially in women’s paid labour has been marginal. As with other histories, the labour history is the history of men labourers. Recently, with the development of the women's movement, there has been resurgence in the interest for women's labour, but the interest in the history of women's labour is still very poor. In Turkey, it can be said that this interest is almost non existent. Our study which deals only with some aspects of the history of women’s labour, contains sections from a more comprehensive ongoing study and is intended to fill the gap concerning the history of women’s labour, for the time being and partially. From the methodological point of view, envisioning that the Republican era can only be interpreted in the context of its continuity and transitivity with the Ottoman Empire, we include in our article, the precursor developments in the Empire concerning women’s labour. In the Ottoman Empire, while traditional activity areas for women were agricultural and home work, from the end of 19. Century, women were drawn into the life of paid work first in the workshops, then in the factory type establishments. The need to replace the declining male labour due to wars has been decisive in this development. Women who traditionally worked in the carpet and fabric weaving at home opened up to outside work in the same activities, and these were gradually followed by other activities. Studies revealed that, contrary to the presumptions, women in the Ottoman Empire, were widely employed in the industry and also were exposed to long working hours and low wages. During the Republican era, the main lines of the structure from the last period of the Empire, seems to persist. Figures show that in the early republican period, the proportion of female workers in the industry was around approximately 25%. Women who continued to work still predominantly in weaving and food industry, seemed to have gathered in several large cities, mainly in Istanbul and Izmir, where the industry was developed. The State Economic Enterprises developed especially in the 1930s when Statist economic policies were followed in Turkey, have contributed to the increase in female labour. On the other hand, these organizations contributed to the improvement of the quality of woman workers with the wider social and educational opportunities provided to their employees. When we look at the working conditions of women during the early Republican period, we see that gender-based wage differences against women persists and that women are subjected to long working hours and poor occupational health and safety conditions. During this period, children's nursery and kindergartens for the use of woman workers with children were almost non existent. Starting with Labour Law of 1936, the legislation included some social policy measures for the protection of woman workers. However, these measures were not effective since adequate controls could not be performed and the National Protection Law, adopted in 1940 under the conditions of the Second World War, suspended the majority of these the social provisions. As a result, the early Republican era in Turkey, especially the war years, appear to be a troubled, difficult period in terms of woman workers.

Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :