Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Çalışma ve Toplum

Yıl 2009 , Cilt , Sayı 21

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Refah devletinin dönüşümü ve bakım hizmetlerinin görünmez emekçileri göçmen kadınlar

Yazar kurumları :
Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü1
Görüntülenme :
951
DOI :
Özet Türkçe :

Feminization of migration is one of the main characteristics of current migration flows. Population ageing and increasing women labour force participation in developed countries create huge demand for female migrants to fill gaps at their care services. The concept of global care chains has widely been used as an explanation of transnational links between developed countries with care deficits and under-developed countries exporting their women labour. There are considerable studies exploring care services and gendered migration links. However these analyses often neglect the changing nature of care services based on welfare transformation and its effects on care deficits. This study argues that welfare state transformation and the lack of adequate public care services are one of the main determinants of demand for women migrants. Depending on welfare regimes types, female migrants make a considerable contribution to welfare provision in receiving countries. On the basis of these assumptions, this study aims at analyzing the role of women migrants in the process of welfare state transformation and exploring linkages between characteristics of Turkish welfare regime and demand for female migrants under the increasing irregular migration flows to Turkey and ongoing process of social security reforms. This study indicates that contribution of irregular female migrants to welfare provision in Turkey is not an appropriate and sustainable option to compensate the lack of adequate public social services under the current socio-economic and welfare conditions of large low- income population groups.

Özet İngilizce :

İnsanlar çağlar boyunca en genel anlamda daha iyi yaşam koşulları sağlamak amacıyla, bölgeler, ülkeler ve kıtalar arasında hareket etmişlerdir. Uluslararası işgücü göçü ise, esas olarak kapitalizm doğuşu ile ortaya çıkan ve daha sonraki dönemlerde de kapitalizmin üretim ve birikim rejimlerine göre şekillenen bir olgudur. Küreselleşme öncelikle sermayenin uluslararası hareketliliğini artırmakla birlikte; küreselleşmenin yarattığı ortam işgücü göçünde artışı da beraberinde getirmektedir. Günümüzde dünya nüfusunun önemli bir kısmı, kendi ülkeleri dışındaki ülkelerde yaşayan göçmenlerden oluşmaktadır. Uluslararası işgücü göçünün genel olarak Dünya’nın az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinden, gelişmiş ülkelerine doğru olan rotası göz önüne alındığında, göçmen işgücü arzı açısından göç, küreselleşme ile her anlamda artan eşitsizliklerin sonucu, bir tercihten çok bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Çağdaş göç akımlarının ve bunun farklı formlarının belirlenmesinde ise, esas olarak göç alıcısı konumundaki gelişmiş ülkelerin talep yönlü politikalarının etkili olduğu düşünülmektedir. Bu çerçevede, göçmen işgücü talebi açısından iki temel özelliğin ortaya çıktığı görülmektedir. Göç alan ülkeler, kendi ekonomik ve sosyal gerçekliklerine uygun olarak, göç politikalarında seçici ölçütleri ön plana çıkarmaktadırlar. Bu noktada, göç alıcısı konumundaki ülkelerin göçmen işgücü açısından öncelikli tercihi, bilgi ekonomisine dayalı üretim ve rekabet sürecinde, yüksek vasıflı işgücü bir başka deyişle beyin göçüdür. İkincisi ise, ironik bir biçimde, başta ev içi bakım hizmetleri olmak üzere, düşük ücretli ve güvencesiz hizmetler sektörü işlerini yerine getirmek üzere istenen vasıfsız ya da düşük vasıfa sahip işgücüdür. Bu tercih, genellikle, göçmenlerin önemli bir sorun olarak algılandığı gelişmiş ülkelerde, yüksek vasıflı göçmen işgücü tercihinin aksine, kurumsal olarak dile getirilmemekte; enformel ya da düzensiz göç kapsamında örtük bir biçimde sorun çözülmeye çalışılmaktadır. Bu durum, bizi çağdaş göç hareketlerinin bir diğer önemli özelliği olan göçün feminizasyonu gerçekliğine taşımaktadır. Günümüzde, artan uluslararası göç akımları içerisinde, kadınların ön plana çıktığı bilinen bir gerçekliktir. Ancak, göçün feminizasyonu olgusu, geleneksel toplumsal cinsiyetçi işbölümü ve roller çerçevesinde, öncelikle düşük ücretli hizmetler sektörü işleri, bunun başında da bakım hizmetlerine yönelik olarak ortaya çıkmaktadır. Batılı toplumlarda, kadınların işgücüne katılımının artması; nüfusun yaşlanması geleneksel olarak kadınlar tarafından yerine getirilen bakım hizmetlerinde, artan talebe karşı azalan arz açığını yaratmakta; bu açığı da en ucuz ve işlevsel olarak göçmen kadın işgücü doldurmaktadır.

Anahtar kelimeler :

,

Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :