Makale özeti ve diğer detaylar.
Resmi olarak 1990’lı yılların başında Avrupa Birliği mevzuatına giren sosyal diyalog kavramı kurucu antlaşmalar, direktifler, çeşitli kurumlar ve mekanizmalarla önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Avrupa Sosyal Diyalogu olarak adlandırılan mekanizma pek çok yönden bir neo-korporatizm örneği sayılabilir. Gerek sosyal tarafların mevzuat oluşturma sürecindeki aktif katılımları gerekse topluluk düzeyinde oluşturulmuş olan sosyal diyalog mekanizmaları ve kurumları sayesinde sosyal diyalog süreci Avrupa Birliğin’de sosyal politika ve istihdam alanının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır. 2008 yılından itibaren yaşanan ekonomik ve finansal krize yönelik sosyal diyalog aracılığıyla alınan birtakım önlemler olsa da, Avrupa Sosyal Diyalogu krizin etkilerinin azaltılması sürecinde önemli bir sınav vermektedir.
There has been considerably progress in social dialogue through treaties, directives, various institutions and mechanisms since this concept has been incorporated into EU legislation at the beginning of 1990s. This mechanism which is called as “Euroepan Social Dialogue” may be accepted as an example of neo-corporatism. The social dialogue at the community level has contributed significantly to the development of the EU Social Policy and Employment via both the active involvement of the social partners in policy making process and social dialogue mechanisms and institutions at the EU level. Although there have been some measures taken by social dialogue to mitigate the financial and economic crisis experienced since 2008, it is a challenging process for the European social dialogue at the community level.