Makale özeti ve diğer detaylar.
Altay Türkleri Güney Sibirya bölgesinde Altay dağları eteklerinde yaşayan dilleri ve kültürleri yok olma tehlikesi altında bulunan bir Türk topluluğudur. Nitekim Unesco'nun "Kırmızı Kitabı"nda (Unesco Red Book on Endangered Languages) "Tehlikedeki Diller" listesinde Altay Türkçesi ve ağızlarının tamamı yer almaktadır. Altay Türkleri ana Türk kitlesinden uzakta havza kültürü yaşamaları sebebiyle eski Türk inanç ve geleneklerini günümüze kadar devam ettirmeye çalışmışlardır. Bununla birlikte önce Moğol/ Oyrot sonra da Rus hâkimiyeti altında uzun süre kalmışlardır. Bu durum Altay Türklerinin dil, inanç, kültür ve geleneklerinin gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli sorunlara yol açmıştır. Bu çalışmada, Altay Türklerinin sosyo-kültürel durumlarına ilişkin güncel sorunlar 2011 ve 2012 yıllarında bölgeye yaptığımız araştırma gezileri ışığında değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Altai Turks, live in South Sibiria region, hillside of Altai Mountains, are a Turkish community whose languages and cultures are in danger of extinction. As a matter of fact, Altai Turkish and all regional accents are involved in Endangered Languages list in Unesco Red Book on Endangered Languages. Altai Turks, because of living the culture of river basin away from main crowd of Turkish people, have tried to carry on old Turkish beliefs and traditions until today. However, for a long time, they have been under the control of Mongols first, and then Russians. This fact has caused important problems on transferring Altai Turks languge, beliefs, culture and tradition to the next generation. At this work, current problems concerning Altai Turks socio-cultural facts will be tried to evalute in the light of the trip to the region in 2011 and 2012.