Makale özeti ve diğer detaylar.
Çin, son otuz yılda hızla büyüyen ekonomisi ve küresel alanda giderek yükselen siyasi profili ile hem bir fırsat hem de önemli bir tehdit olarak görülmektedir. Ayrıca Çin’in askeri alanda yaptığı harcamalar ve büyük nüfusu 2050’ye doğru gidilen süreçte küresel güç mücadelesinde uluslararası siyaset açısından göz ardı edilemeyeceğinin önemli göstergeleridir. Çin Soğuk Savaş dinamiklerinden elde ettiği çıkarımlar doğrultusunda tehdit algısını zayıflatmak için yumuşak güç olgusunu ilk olarak düşünsel hayatında sonrasında ise siyasi düzlemde keşfetmiştir. 2000’li yıllardan itibaren yumuşak güç kavramı siyasi elitin söylemlerinde yoğun olarak yer almaya başlamıştır. Çalışmada bu söyleme paralel olarak yürütülen politikalar, Çin’in sahip olduğu kısıtlar ve avantajlar bağlamında Joseph S. Nye’ın yumuşak gücün üç unsuru olarak değerlendirdiği kültür, dış politika ve siyasi değerler boyutu ile ele alınmıştır. Ortaya çıkan sonuçlar, karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, Çin’in yumuşak güç siyasetinin kültür ve dış politika boyutlarıyla ciddi mesafe kaydetmesine rağmen sahip olduğu siyasi dinamikler nedeniyle önemli kısıtları da bulunduğunu ortayakoymaktadır.