Makale özeti ve diğer detaylar.
Dilbilimci Doğan Aksan, benim babamı kaybettiğim tarihten iki gün sonra 13 Mayıs 2010’da vefat etti. Dolayısıyla onun ölümünün benim için ayrı bir anlamı da var. Babama yanarken Doğan Aksan’a da yandım. Doğan Aksan’ın 1929’lu olduğunu ve 81 yaşında dönülmez yolculuğa çıktığını da eklemem gerek. Son derece sıcak ve ilgili bir hoca olan Doğan Aksan’la iki kez konuşma fırsatı bulmuştum. Bunlardan birinde ona Aybastı yer adının etimolojisi konusundaki kaynağını sormuştum. Bana bu konuda söz ettiği kaynaklardan biri Kippert Atlası’ydı. Hoca’nın önerisiyle Kippert Atlası’na, ulaşabildiğim Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi’nde bakabildim. Bu atlasın bir biçimde çoğaltılması Anadolu’nun tarihî coğrafyasına ışık tutacaktır. İkinci karşılaşmamızda Doğan Aksan’la dilbilimci Efrasiyap Gemalmaz yan yanaydı. Bir yandan da Doğan Aksan’ın ürettiklerinin, kuşağımdan öbür ‘Türk dili araştırmalarında yeni yollar arayan’ dostlarım gibi tüketicisiydim. Ürettiği eserler ve verdiği derslerle dilbilimi yeni bir yol olarak öğretmeye ve açmaya çalışan hocanın bu yoldaki çabalarının boşa gitmediğini düşünüyorum. Artık Aksan gibi hocaların (Mehmet Akalın, Efrasiyap Gemalmaz, Osman Nedim Tuna benim ilk olarak aklıma gelenler) sayesinde Türk dili araştırmalarında hem yeni yollar hem de bu yeni yolların yolcuları var.