Makale özeti ve diğer detaylar.
Nev’i-zâde Atâyî’nin 17. yüzyılda kaleme aldığı Heft-hân, Türk hikâyeciliğinin oluşumu sürecinde bir prototip olarak değer-lendirilebilecek özellikler taşımaktadır. Yedi ayrı hikâyenin yedi ayrı kişinin ağzından anlatıldığı mesnevide şair, kullandığı mekânları titizlikle seçmiş ve hikâye kahramanlarını psikolojilerine uygun olarak tasvir etmiştir. Bu yönüyle eserdeki mekânlar, mesnevinin serüvenine yön veren bir yapıda oluşturulmuştur. Henüz insan–mekân ilişkisinin kuram olarak bilinmediği bir devirde bu münasebetin Nev’i-zâde Atâyî tarafından şiirsel bir yapıda temellendirilmesi Türk hikâyeciliği adına önemli bir aşamadır.