Makale özeti ve diğer detaylar.
Mehmed Ali Paşa İsyanı, Osmanlı Devleti'nin XIX. yüzyılda karşılaştığı en önemli sorunlar arasında yer alır. İsyanın ana fikrinin, Mısır'da bağımsız bir devlet kurmak olduğunu söylemek, yanlış sayılmaz. Yüzyılın ilk yarısındaki bu isyanın ardından bağımsız Mısır düşüncesi, Mısır'ı idare eden Mehmed Ali ailesinin temel hedefi olur. Mehmed Ali Paşa'nın torunu Hıdiv İsmail döneminde bağımsız Mısır ideali, oldukça kuvvetli şekilde yeniden canlandırılır. Tanzimat Dönemi'nde, Hıdiv'in bağımsızlık yönündeki çabalarını, Bâbıâlî engellemeye çalışacaktır. Başka bir ifade ile Hıdiv ile Bâbıâlî arasındaki rekabet, bürokratik iktidarın gücünün ve sınırlarının da test edildiği bir mücadele şeklini alacaktır. İktidara ilişkin kavga, Tanzimat Dönemi'nde Bâbıâlî'nin, Osmanlı siyasetinin esas aktörü olduğunu da gözler önüne serecektir. Böylece yüzyılın ilk yarısında tamamen Sarayın kontrolü altında olan Mısır Meselesi'ne, 1860'lı yıllarda Bâbıâlî tarafından el konulması, Tanzimat'la birlikte iktidarın adresinin de değiştiğini işaret edecektir.
Mehmed Ali Paşa's Rebellion in Egypt can be regarded as one of the biggest problems of the Ottoman Empire faced in the 19th century. The main inspiration for the Mehmed Ali Mutiny can be said to be the creation of an independent Egypt. After his rebellion in the first half of the century, the idea of an independent Egypt was transferred to his successors. During the reign of Mehmed Ali's grandson, Khedive İsmail, the holy ideal of a free Egypt was strongly revived. The Sublime Porte tried to prevent İsmail's efforts for independence during the Tanzimat Period. That is to say, the competition between Khedive and the Sublime Porte gradually turned into a struggle testing the power and limits of the Sublime Porte. This struggle for power proved that the Sublime Porte was the main actor in Ottoman politics. The fact that the Egyptian Question, which used to be controlled by the Palace in the first half of the 19th century, was now being handled by the Porte itself strongly indicated that the center of power during the Tanzimat Era had shifted from the Palace to the Porte.