Makale özeti ve diğer detaylar.
Sır Derya havzası, Orta Asya’nın sadece büyük nehirlerinden biri olan Sır Derya nehrinin bulunduğu yer değil, aynı zamanda insanoğlunun yaşadığı en eski mekânlardan ve medeniyetlerin ortaya çıktığı merkezlerden birisidir. Ortaçağ müelliflerinin eserlerinde “Maveraünnehir” şeklinde ifade edilen bölge Amu Derya (Ceyhun) ile Sır Derya (Seyhun) arasındaki bölgedir. Bu iki nehir sahilinde insanlığın en görkemli sanat eserleri ile donatılan ve adlarından tarihi-coğrafi eserlerde bahsedilen o meşhur şehirler ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda bu bölgede Türk tarihinin önemli olayları vuku bulmuş, Türk devletleri ve Hanlıkları kurulmuş, cihan hükümdarları dünyaya gelmiş ve Ulu düşünürler ölümsüz eserlerini buralarda yazmışlardır. Amu Derya boyunda Bûhâra ve Semerkant gibi ortaçağın şaheserleri ortaya çıkarken, Sır Derya boyunda da Otrar, Sıganak, İsficab, Yesi, Savran (Sauran), Barçınlığkent, Yenikent, Sütkent gibi bir çok şehirler kurulmuştu. Kent Türklerinin eski mekânlarından olan Sır Derya ve ötesinin eskiden beri bir Türk yurdu olduğu ve buralarda ortaya çıkan ve gelişen şehirlerin de onların eserleri olduğu bir gerçektir. Ortaçağlarda gelişerek, Ulu İpek Yolu’nun Orta Asya’daki önemli güzergâhı haline gelen bu şehirler hakkında araştırmalar yapılmış ve haklarında az-çok bilgiler bulunmaktadır. Fakat bu bölgenin eski tarihine dair araştırmalar olduğu istenilen ölçüde yeterli değildir. Tarihin kökenin eski devirlerde gizli olduğu gerçeğinden yola çıkarak, biz de Sır Derya havzasının kadim tarihine ait kısa bir inceleme yapmaya çalıştık. Bu çalışmamızda Maveraünnehir bölgesinin bir cephesini oluşturan “Sır Derya” havzasını ayrıca ele almamızın nedeni ise, Sır Derya havzasının “Türk yurdu olarak” Türk tarihindeki öneminden kaynaklanmaktadır.