Makale özeti ve diğer detaylar.
Ömer Seyfettin'in daima sade bir Türkçeyle yazdığı kanaati yaygın olsa da onun dil konusundaki tavrında iki farklı dönem olduğu bilinmektedir. Bunlardan biri Yeni Lisan'dan önce diğeri Yeni Lisan'dan sonraki dönemdir. Yeni Lisan öncesinde Ömer Seyfettin'in Türkçe metinlerde pek yaygınlık kazanamamış, Arapça Farsça sözlüklerin kıyısında köşesinde kalmış bazı kelimeleri kullanması, beklenmeyen bir şey değildir. Fakat onun yazılarında, Yeni Lisan sonrasında da, sözlüklerde bulunmayan veya pek seyrek rastlanan bazı kelimelerin görülmesi hayli şaşırtıcıdır. Söz konusu kelimelerin bir kısmı, terim ihtiyacını karşılamak için kullanılmıştır. Ömer Seyfettin, Yeni Lisan hareketi genel kabul gördükten sonra bile Arapça köklerden türetilmiş fakat yaygın olmadığı rahatlıkla söylenebilecek bazı kelimeler kullanmaktadır. Söz konusu kelimelerin bazıları o günkü Türkçe sözlüklerde bulunmamaktadır. Bazılarının yazarımız tarafından kullanımı ise sözlüklerde belirtilen anlam dışındadır. Öyle anlaşılıyor ki Ömer Seyfettin, birtakım kavramları ifade edecek terimleri, Türkçenin imkânları içerisinde üretemediği durumlarda, Arapça köklerden türetme yoluna gitmiş veya Arapçadan alınma bu kelimeleri -Türkçede arkaik kalmış olsa bile- kullanmıştır. Konuşma dilinde yaşayan ama yazı dilinde iltifat görmeyen bazı kelimeleri yazı diline sokmak için de gayret göstermiştir. Yeni Lisan hareketinin manifestosu sayılan ilk "Yeni Lisan" yazısında bu duruma tam olarak uygun bir fikir beyanı yoktur.
Although it is commonly believed that Ömer Seyfettin used pure Turkish in his works, the author's attitude towards language actually went through two phases. The first of these was the phase before the New Language Movement, and the second was the phase following this movement. Ömer Seyfettin's work preceding the New Language Movement often includes lesser known Arabic and Farsi words. Even after the New Language Movement, however, he sometimes made use of rare words that were not even included in dictionaries. He used some of these words to express terminology. He also used vocabulary derived from Arabic roots and not included in the Turkish dictionaries of the time. Even when these words appeared as dictionary entries, Seyfettin attributed different meanings to them in his works. It seems that when he was at a loss coining new words within the limits set by pure Turkish, he derived them from Arabic and preferred to use these, even if they appeared archaic in Turkish. He also attempted to equip written language with vocabulary widely used in spoken language. These practices, however, are not mentioned in any way in his article titled "New Language", which is often considered the manifesto of the New Language Movement.