Makale özeti ve diğer detaylar.
Anadolu'nun tarihsel derinliklerinde kültür – çevre ilişkilerinin somut ifadesi olan mimarlığa dair pek çok zenginlik bulunur. Anadolu ile birlikte Akdeniz Havzası ve Avrasya'nın büyük bir kısmının kültür tarihinde göçer ve yerleşik toplumlar arasındaki ilişkiler önemli rol oynamıştır. Genel olarak tarih yerleşik toplumların perspektifinden yazıldığı için göçer toplumların kültür ve mimarlık tarihindeki rolleri hak ettiği şekilde değerlendirilememiştir. Anılan eksikliğin giderilmesine katkı niteliğindeki bu çalışma Güneybatı Anadolu'da Toros Dağları ile Akdeniz kıyısı arasındaki kesitte yer alan bir örneği ele alarak göçer kültürde mekân üretiminin çevre ve doğal malzemeler ile kurduğu yakın ilişkiyi araştırmaktadır. Bu kapsamda örnek olarak Türkiye'nin Antalya İli'nde mevsimsel döngülere göre konargöçer karakter sergileyen Yeni Osmanlı Yörükleri'nin çadır üretme ve kurma süreçleri incelenmektedir. Bu örnek ile mimarinin geleneksel dokuma tekniğinden temellenerek vücuda gelişi inşa sürecinin kültür-çevre ilişkilerindeki yeri açısından değerlendirilmektedir.
Throughout history architecture has been the concrete expression of the relations between nature and culture. The historical depth of Anatolia provides substantial evidence concerning architectural history. The cultural histories of Anatolia, the Mediterranean Basin and Eurasia are profoundly affected by the relations between nomadic and sedentary communities. The role of the nomadic communities in cultural and architectural history has not received enough attention because in general historiography is produced from the perspectives of sedentary cultures. This study tries to complete above-mentioned missing parts of cultural history and accounts for the environmental congruence of spatial production through the exemplary section between the Mediterranean coast and the Taurus Mountains in Southwestern Anatolia. In this scope the production and configuration processes of the nomadic tents by the Yeni Osmanlı Yörük tribe are taken as an example. In order to derive general patterns of spatial production in this semi-nomadic culture, this study explores the construction of the tents through traditional weaving techniques and interprets this process in terms of culture – nature relations.