İngiltere’nin Kıbrıs politikasının başta stratejik olmak üzere siyasi, ekonomik ve hatta sosyo-psikolojik unsurları vardır. Bu unsurlar da ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeydeki şartlardan etkilenmiştir. Bu çerçevede İngiltere’nin Kıbrıs siyaseti ülkenin güvenlik ve dış politikası ile savunma doktrinine paralel dönemsel değişiklikler göstermiştir. Kıbrıs, İngiltere’nin Orta Doğu’da ‘büyük devlet’ olarak kalıcılığını sağlama çabaları bağlamında bir dönem askeri ve siyasi açıdan vazgeçilmez addedilmiştir. Ancak Süveyş Krizi sonrası ortaya çıkan şartlar Ada’nın bütününde hâkimiyet sağlama gerekliliğini ortadan kaldırmış, bağımsızlığın yolunu açmıştır. 1960 sonrası dönemde