Makale özeti ve diğer detaylar.
Atatürk devrinde Türk-Fin siyasî ve diplomatik ilişkilerinin kurulmasını Cumhuriyet’in ilânı sonrasına yerleştirmek mümkünse de Türk hariciyesinin Osmanlı devrinden itibaren, Rusya İmparatorluğu’nun bir parçası olarak bu ülkeye yönelik bilgi takibinin olduğu da Osmanlı arşiv belgelerinden anlaşılmaktadır. Cumhuriyet aydını Finlandiya ile sınırlı da olsa ilgilenmiştir. Atatürk devrinin dış siyaset ilkeleri ve bu çerçevede Misak-ı Millî sınırları haricinde kalan Türk dünyasına yönelik siyasetleri Finlandiya Türkleri konusunda da tanıklanabilir. 19. yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren İdil boyunda Nijni-novgorod vilâyetinden ekonomik sebeplerle Finlandiya’ya göç eden Türk-Tatarlar, 1919’da Finlandiya’nın Rusya’dan kopması ve bağımsızlığını kazanmasının ardından Finlandiya vatandaşı konumuna geçmişler ve bir İslâm cemaati olarak hukuken Fin hükûmeti tarafından tanınmışlardır. Fin hükûmeti nezdinde sivil, dinî, kültürel meselelerini temsil ve millî varlığını sürdürebilmek üzere gerekli siyaseti ve faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere 1925’te Finlandiya Cemaat-i İslâmiyesi olarak örgütlenen Finlandiya Türkleri, 1935 yılında ise Finlandiya Türkleri Birliği’ni kurmuşlardır. Söz konusu dönemde nüfusları hakkında kesin bir rakam verilemeyen Finlandiya Türkleri Helsinki, Abo ve Tampere’de hâlâ varlıklarını sürdürmektedir. Finlandiya Türkleri millî kimliklerini korumak üzere kurdukları bu örgütlerle okullaşma işini ilk sorun olarak görmüşlerdir. Bu yönde Tampere’de 1930’da kurulan Fin-Türk Halk Mektebini Himâye Cemiyeti, kurulacak ilk mektebe Cumhuriyet hükümetinden öğretmen istemek suretiyle ilk teması da sağlamıştır. 1923 ve sonrası yeni Türkiye’nin geçirdiği kökten değişimi izleyen Finlandiya Türkleri, bu noktada mektepleşme meselesinde Türkiye Cumhuriyeti’nden destek ve yardım almak üzere harekete geçmişlerdir. Bu makale, Finlandiya Türklerinin “yeni Kabe” olarak Ankara’yı kabul ettiğine dair bir görüşle, Finlandiya Türkleri evrakı olarak nitelenen ve Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nin çeşitli fonlarındaki belgeleri, Türk hükümetlerinin Finlandiya Türklerine yönelik izlediği siyaseti de bazı yönleriyle ortaya koyan yazışmaları değerlendirmektedir.