Makale özeti ve diğer detaylar.
İlgili resmî belgelerinde kaydedildiği üzere, Avrupa Birliği (AB) ‘farklılıkta birlik’ ilkesi üzerine inşa edilmiş bir kurumdur. Dil-bilimsel farklılıklar AB’nin nüvesini teşkil etmektedir. AB-THŞ’nda belirtildiği üzere, AB, dilbilimsel farklılıklara saygıyı esas almakta, dil ayrımcılığının dâhil olduğu her türlü ayrımcılığı yasaklamaktadır.Türkçe, AB’ye aday ülke olan Türkiye’de, 70 milyon Türk vatandaşının esas dilidir. Ayrıca AB ülkelerinde dört-beş milyon Türkçe konuşuru bulunmaktadır. Türkçe; Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve aday ülke Makedonya’da da azınlık grupları tarafından konuşulmaktadır. Türk dili ve kültürü yüzyıllardan beri Avrupa kıt’asının bir parçası olmasına karşılık, gerçekte AB, Batı ülkelerindeki Türk topluluklarını ‘göçmen’ azınlıklar, Türk dilini ‘Avrupa dili olmayan göçmen dili’ ve/veya ‘daha az kullanılan dil’ olarak kabul etmektedir.