Öğrenme sürecinde, bilginin daha önce öğrenilenleri tamamlaması, benzerliği, yakınlığı, sürekliliği öğrenmeyi kolaylaştırmaktadır. Öğrenme sırasında, yeni bilginin, önceden bilinen kişi, kurum, nesne, olay, işlem ve metinlerle olan ilişkisi de öğrenmeye katkı sağlamaktadır. İlk kez karşılaşılan bir bilginin zihinde anlamlandırılması zaman alır. Ön bilgilerin olması, bu sürenin kısalmasında, kalitesinde ve hızında etkili olmaktadır. Dolayısıyla öğrenme sürecinin verimliliği, doğru çağrışım sayısının çokluğuyla doğru orantılıdır. Çağrışımlar, kişiden kişiye belli ölçülerde değişebilir. Çağrışım gücü; kişinin bilgi düzeyi, yaşama zenginliği, kelime servetinin miktarı ve niteliği, kelimelerin belirttiği kavramlarla olan etkileşimi, yaşadığı sosyal ve fizikî çevre, eğitim durumu, mecazları kullanabilme yeteneği gibi pek çok değişken tarafından yönlendirilebilir. Kişinin yaşadığı sosyoekonomik çevre onun çağrışım oluşturma sürecini nasıl etkilemektedir, sorusu bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Çalışmada, 7-9 yaş arasındaki Türk çocuklarının 11 üst kavramdaki kelime çağrışımları ve bu çağrışımları etkileyen faktörler, uygulamalı bir çalışmadan elde edilen veriler ile değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Çalışmanın verileri, 2006-2007, 2007-2008 ve 2008-2009 öğretim yılları boyunca sosyoekonomik çevre farklılıkları bulunan iki okuldaki öğrencilerin takip edilmesiyle elde edilmiştir.