İleri sürüldüğü gibi, bilgi soyut bir kavram olduğuna göre, her kişi kendi çevresini, bu çevrenin özelliklerini ve bütünün parçalarını oluşturan davranışları, kendine özgü ve benzeri olmayan bir biçimde algılar. Sonuç olarak, Bilginin Düzenlenmesi (Knowledge Organization), ve doğrudan ilgili olmasa da, Bilginin Simgelenmesi (Knowledge Representation) alanlarında çalışanlar, bu uğraşlarını fiziki belgelere dayamak zorundadır: biz bu belgelere bilgi (enformasyon) ya da ileti (mesaj) taşıyıcıları adını veririz. Bu iletilerin analizleri sonucunda elde edilen ürünler, bilgi modelleri olarak kabul edilir. Modeller bizim için karmaşık durumları basitleştirmek ve çevremizdeki dünyanın farklı görünümlerini daha iyi anlamamızı sağlamak için yapılır; modeller ise ayni zamanda çalışma ortamlarında sürekli olarak denenmeli ve yenilenmelidir. Bilginin Düzenlenmesi sonucunda elde edilen verilerin sınanması, genelde bilgi bilimciler tarafından bilgiye erişimi sağlama sürecinde gerçekleşir; Bilginin Simgelenmesi sonucunda elde edilen veriler her ne kadar Bilginin Düzenlenmesi temeline dayansa da; bir noktaya kadar bunların kendi kendilerini sınadıkları kabul edilir. Bunun bir sonucu olarak denebilir ki, Bilginin