Makale özeti ve diğer detaylar.
Günümüzün hâkim iktisat paradigması, başka bir iktisat yokmuş gibi algılanmakta, yani herhangi bir şekilde sorgulanmaksızın veri kabul edilmek-tedir. Bu paradigmanın eleştirel bir bakış açısı ile tarihsel gelişim süreci izle-nerek gözden geçirilmesi gerekmektedir. Paradigma değişimine dayanak teşkil eden bir süreç olarak, 'emek-değer teorisi'nden 'fayda-değer teorisi'ne geçiş, böyle bir izlemeye yeterince imkân vermektedir. Keza Marx'ın elinde nihai şeklini alan 'emek-değer teorisi', sermaye birikim sürecini 'artı-değer' kavra-mı üzerinden izah ederek kapitalist sistemin 'sınıf çatışması'ndan beslendiğine vurgu yaparken; hakim paradigmanın temelini oluşturan 'fayda-değer teorisi', 'marjinal fayda' kavramına atıfla bu çatışmanın üstünü örtmeye çalışmaktadır.