Makale özeti ve diğer detaylar.
1945-1950 döneminde CHP tarafından başlatılan ABD eksenli dış politika 1950'ler boyunca Demokrat Parti tarafından yoğunlaştırılarak devam ettirildi. Bu dış politika, II. Dünya Savaşı sonrası "Sovyet Tehdidi"nden değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin sınıfsal ve ideolojik yapısından kaynaklandı. Yani devletin sınıfsal ve ideolojik yapısı kaçınılmaz olarak ABD eksenli dış politika üretti. Bu durum Türkiye'yi ekonomi, siyaset, yasama ve yargı alanlarında olumsuz etkiledi. Askeri alanda ise Amerikan yardımları ve NATO'ya katılım, eş zamanlı olarak hem Türk silahlı kuvvetlerini modernize edip güçlendirdi, hem de Türkiye'yi askeri açıdan ABD'ye bağımlı hale getirdi.
In the period of 1945-1950 the Republican People's Party (CHP) launched a US-oriented foreign policy which was largely followed by the Democrat Party (DP) in the 1950s. This policy was mainly derived from the class and ideological structures of the Republic, but not from "the Soviet Threat" which considerably influenced the foreign policies of surrounding states of Soviet Union after the Second World War. In other words, class and ideological structure of the Republic, unavoidably, led the country to produce US-oriented foreign policies that affected the Turkish economy, politics, legislation and judiciary systems negatively. In the field of military, this policy of the Republic generated two main consequences, one being positive and the other negative. The positive consequence was that, the American aids and accession to NATO enabled Turkish Military to modernize and strengthen itself, whereas the negative consequence was a very significant increase in its dependency to the USA.