Makale özeti ve diğer detaylar.
Each individual and social form, depending on its social conscience and common sense, reflects its own concepts that carrying the same intentional emphasis, conception, comprehension and emotions in a specific expression framework. The sense that "Justice" and "Freedom" concepts refer, causes embodying behaviours in personal and social life as a result of the reflection of similar perception and conscious. In an environment where the impulse of justice and freedom is destroyed, consciousness depending of this impulse propels the individual and society to the satisfied behaviours. In Koroglu Epic, one of the most famous Turkish folk tales, in contrast to the fact that justice and freedom impulse are not reflected in individual and social life under normal conditions, how satisfaction of these impulses returned to a solid struggle in Koroglu and his friends' story. Against the fact that universal human impulses are manipulated and exploited as it is seen in Bolu Beyi's example, it is told how the governed people reacted and turned that reaction into a struggle. During this struggle, social opposition that arised from the impulse of justice and aesthetic form of human emotions in this opposition come into existence. Koroglu Epic is not only important for the topic, but also for the epic language, poetic expression, and the way of reflecting the depictions together with imaginations and images of those depictions in a poetic expression. Through the Koroglu Epic, we confront with a literary genre which worths to investigate by means of understanding the originality in ideas and mental ability of Turkish society to perceive the concepts. Philosophical background that this literary genre contained provides exempification for understanding the philosophical content of works in Turkish Folk Literature. In the context of Koroglu Epic, it is resulted that reflecting forms of human sensation and perception in Tukish people's imagination is investigated. This study provides a good example of Turkis people's linguistic and aesthetic ability in addition to mentality and perception. Based on this example, an attemp is actualized to understand imagination and phisolophical thinking ability of this society.
Her bir insan ve toplumsal yapı, ma'şeri vicdanı ve sağduyusuna bağlı olarak aynı içlemsel vurguyu taşıyan kavramlarla, algı, anlayış ve duygularını kendi kültürel ortamlarında, kendilerine özgü bir ifade formunda dışa yansıtır. "Adalet" ve "özgürlük" kavramlarının ifade ettiği anlam, hemen bütün insanlık için, benzer algı ve bilincin dışa yansımasının sonucu olarak, kişinin yaşamında ve sosyal hayatta somutlaşan davranışlara neden olmaktadır. Adalet ve özgürlük dürtüsünün tahrip edildiği ortamda bu dürtüye dayalı bilinç durumu, kişiyi ve toplumu tatmin olacak davranışlara iter. Türk halk hikâyelerinin en ünlülerinden olan Köroğlu destanında da, adalet ve özgürlük dürtüsünün normal koşullarda kişi ve toplum hayatında yansıma bulmayışına karşılık, bu dürtülerin tatmininin Köroğlu ve Arkadaşlarının hikâyesinde nasıl somut bir mücadeleye dönüştüğü örneklenmektedir. Köroğlu destanında, evrensel insani itkilerin Bolu Beyi'nin yönetim örneğinde görüldüğü gibi tahrif ve istismar edilmesine karşılık, yönetilenlerin nasıl tepki koyduğunu ve bu tepkiyi o günün koşullarında nasıl bir mücadeleye dönüştürdükleri anlatılmaktadır. Bu mücadele esnasında, adalet duygusunun itkisiyle oluşan toplumsal muhalefet ve bu muhalif karşı çıkışta insani duyguların nasıl bir estetik formda ortaya çıktığı vucut bulmaktadır. Köroğlu destanı, sadece hikâyesinin konusu itibariyle önem arzetmez, bunun yanında, destan dili, şiirsel söylemi, tasvirleri ve bu tasvirlerin zihindeki tahayyül ve imgelerinin şiirsel bir söylem içinde dışa yansıtılışı da bu destanı önemli kılmaktadır. Köroğlu destanıyla, Türk halkının tasavvuru ve kavramları algılamadaki zihinsel yetinin orijinalitesini anlamak bakımından da ayrıca incelenmeye değer bir edebi türle karşılaşırız. Bu edebi türün ihtiva ettiği felsefi arkaplan, Türk Halk Edebiyatı alanındaki eserlerin taşıdığı felsefi içeriği anlamada yol gösterici bir örneklik sağlamaktadır. Bu destan örneği bağlamında, Türk halkının muhayyilesindeki evrensel insani duyum ve algıların dışa yansıyış formlarını inceleme imkânı hâsıl olmaktadır. Bu çalışma, Türk insanının, düşünüş ve algısının yanında dilsel ve estetik yetisinin de iyi bir örneği durumundadır. Bu örnekten yola çıkarak, bu halkın muhayyilesi ve felsefi düşünüş becerisini anlamaya yönelik bir girişim gerçekleştirilmektedir.