Makale özeti ve diğer detaylar.
Bizim bu yazıda bahsetmeye çalıştığımız konu, daha çok metaontolojik ya da metafizik alan üzerinde yoğunlaşacaktır. Nesnelerin kendinde varlığını bilemesek bile, en azından, dile gelmeyen bir şeylerden bahsediyoruz. Öyleyse bilemediğimiz alana ait yargılarımızın, bildiğimiz olgular alanıyla ilişkisi dolayısıyla az çok yorumlanabileceğini göz ardı etmememiz gerekir. Kendinde dünyanın yani numenin anlamını somut dünya tasarımıyla elde etmeye çabalamanın boşuna olacağı kesindir. Ancak bu durum, numen dünyasının araştırılmaması ve kendinde varlık alanının ne olduğu konusunda düşünmeye son verilmesi gerektiği manasını taşımaz. Çünkü somut dünya tasarımımızda sürekli değişen ve her değiştiğinde de anlamını değiştiren bir durum söz konusudur.
The subject that we have tried to mention in this article mainly intensifies on metaontological or metaphysical field. Although we cannot know the real existence of objects, at least, we mention something that cannot be expressed. Then, we should not ignore that our judgments belonging to the unknown field can be interpreted, more or less, on account of the relation to the field of the facts we know them. It is clear that trying to get the meaning of the world in itself or noumenon through image of the concrete world is useless. Nevertheless, this condition does not mean that it should not make inquiry concerning the noumenon world and discontinue to thinking on what the field of existence in itself is. Interpretations on this field of existence in itself cannot be expressed by a mere knowledge of the concrete field or the concrete notions. Because, in our image of the concrete world, there seems a situation which continually changes and which converts its own meaning in every changing.