Makale özeti ve diğer detaylar.
21. yüzyıl, yeni kitlesel şiddet ve savaş biçimlerini beraberinde getirmiştir. Bir taraftan klasik savaş olarak görülen devletlerarası çatışmalar devam ederken, diğer taraftan giderek artan bir biçimde yeni tehditler devletleri ve toplumların güvenliğini göreceli hale getirmeye başlamıştır. Gerilla tipi mücadeleler ve etnik – dinci – ayrılıkçı terörizm gibi tehditler, ikincil savaş tipolojileri olarak ortaya çıkmıştır. Uluslararası İlişkiler disiplininin temelini oluşturan çatışma – işbirliği alanı da bu yeni durumdan etkilenmekte, disiplinde yeni yaklaşımların ortaya çıkması zorunlu hale gelmektedir. Bu denemede yeni ikincil savaşlara tarihsel süreçler bakımından deskriptif ve kavramlar – teoriler perspektifinden analitik olarak yaklaşılmaya çalışılmakta, yeni savaş biçimleri ile klasik savaşlar teorik düzeyde karşılaştırmalı olarak ele alınmakta, kavramsal ve teorik modeller 11 Eylül saldırıları gibi yakın dönemlerde meydana gelen bazı kritik vakalar örneğinde kullanılmaya çalışılmaktadır
-