Makale özeti ve diğer detaylar.
Halkın rekabet kabiliyetinin en önemli şartı, dilin rekabet kabiliyetidir. Dilin rekabet imkânı bulduğu alan ise edebî çeviridir. Edebî çeviri, çeviri bilimin en zor türü sayılır. Çeviri, aslında sanatın bir dalıdır. Sanatın bu türünde ana dil diğer dillerle karşılaşır, çevirmen ile yazar kendi aralarında âdeta yarışır, kabiliyetlerini sınarlar. Çevirmen yapılanı yeniden kurmak, ana dilindeki kendi edebiyatına yeni imkânlar açmak ve bakir alanları keşfetmekle sınanır. Sovyet devrinde dünya edebiyatının birçok eseri Kazakçaya Rusçadan çevrilmiştir. Böyle bir ara dil ile çevrilmiş eserlerin biri de Reşat Nuri Güntekin'in ‚Çalıkuşu‛ romanıdır. 1922 yılında yayımlanan roman Rusçaya 1963 yılında, sonra da Rusçadan Kazakçaya 1969 yılında çevrilmiştir. Roman Rusçadan çevrilmiş olmasına rağmen Türkiye Türkçesi ve Kazak Türkçesinin ne kadar yakın diller olduğunu, bazı deyimlerin tam karşılığıyla çevrilmesinden kolayca anlaşılmaktadır. Bu çalışmada deyimleri çevirirken çevirmenin hangi yöntemleri kullandığı ve deyimleri birebir çevirmenin hangi hatalara sebep olabileceği ‚Çalıkuşu‛ romanının orijinali ve Kazakça çevirisi karşılaştırılarak gösterilmiştir.
The first condition of competitiveness of people is competitive ability of its language. And the opportunity of competition of language is a literary translation. The literary translation is known as a one of the hardest type of translation. Translation is a branch of art. In this type of art your native language is compared wıth another one, translator and author are in the competition with each other. The translator makes a new thing with a made one, by opening new opportunities in his own language. During Soviet Union a lot of works were translated into Kazakh by Russian. One of the this translated work was the novel of Turkish writer Reshat Nuri Guntekin ‚Chalıkushu‛. Roman was published in 1922 and translated into Russian in 1963, into Kazakh language in 1969. Even if novel was translated from Russian language, it is easy to understand by the phrasal words which translated with the same alternatives that Kazakh and Turkish languages are very close. In this work by comparing Kazakh variant of novel ‚Chalykushu‛ is shown the using methods of translating phrasal words, especially what problems may arise because of the translation of phrasal words by motamot method.