Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışma William Faulkner’in “Ayı” adlı öyküsünü ekoeleştirel yaklaşımla incelemeyi hedefler. Ekoeleştirel yaklaşım yazınsal bir yapıta uygulanırken insan merkezli bir tutumdan ziyade yeryüzü merkezli bir tutumu benimser. Bu yüzden öyküde var olan doğa-insan etkileşimi ve ilişkileri yeryüzü merkezli bakış açısıyla incelenmeye çalışılır. Faulkner’in yapıtı günümüzde daha derin ve etkili bir şekilde hissettiğimiz ekolojik ve çevresel sorunlar ve olası çözümleri için günümüz insanını ve evrensel değerlerini bir kez daha sorgulamaya yönlendirir. Bu bakımdan Faulkner’in öyküde ele aldığı doğa-insan etkileşimi ve ilişkileri yapıtın geçtiği yer ve dönemle sınırlı kalmamıştır. Faulkner ekolojik ve çevresel sorunları ele alırken, bu sorunların oluşmasına yol açan temel nedenler üzerinde durarak, çözüm yollarının da bu temel nedenler üzerinden ortaya konulması için insanlara yön gösterir. Yapıtta insan merkezli görüş etkisi altında gelişen ve şekillenen din görüşü ile para temelli ekonomi, insanların doğaya zarar vermesinde etkilidir. İnsanlar doğaya zarar vermeye başladıktan sonra lanetlenmişlerdir. İnsanın bu lanetten kurtulması için lanetin henüz var olmadığı dönemdeki gibi doğayla uyumlu yaşamayı öğrenmesi gerekmektedir. Bunun için insanların evrensel değerlerini tekrar gözden geçirmeleri gerekmektedir. İnsan, evrensel değerlerini gözden geçirirken yarattığı ekolojik ve çevresel sorunların farkına varmalı ve bu sorunların altında yatan noktaları belirleyip doğaya karşı oluşturduğu fiziksel ve metafiziksel kodlamalarını değiştirmelidir. Aksi takdirde Faulkner’in sözünü ettiği lanetten kurtulmak günümüzde de pek mümkün olmayacaktır. HES projeleri ile birlikte yaşananlar bunun en yakın örnekleridir. Bu örnekler doğaya karşı olan olumsuz tutumumuzda yeterince değişime gidemediğimizin bir göstergesidir. İnsan doğayla uyumlu olan değer yargılarına ulaşabilirse, bu lanetten kurtulmak için bir fırsat yakalayabilir.
This study aims to analyze William Faulkner’s story “The Bear” by making use of ecocritical approach. While it is applied to a literary work, ecocritical approach adopts an earth centered attitude rather than a human centered one. Therefore nature-human connections and interactions, found in the story, are attempted to be analyzed with an earth centered perspective. Faulkner’s work leads the contemporary human to question universal values for ecological and environmental problems that are felt more deeply and effectively today, and their probable solutions. In this regard, human-nature connections and interactions, Faulkner handled in the story, have not been limited to the place and the period that the work involves. While Faulkner handles ecological and environmental problems, by emphasizing the root causes of these problems, he orients people to execute solutions on the basis of these causes. Religion, money-based economy that developed and shaped under the influence of man centered view is influential in damaging the nature. People are cursed after damaging the nature. In order to avoid this curse, they should learn how to live in harmony with nature as in times it was not damaged. In order to achieve this, people should revise their universal values. While revising these values, people should realize the ecological and environmental problems they created and then change the physical and metaphysical codes they have created toward the nature. Otherwise it will be hardly possible to avoid this curse. The incidents as a result of HES projects exemplify this situation very well. These examples indicate that we have not changed our negative attitudes toward nature. If human can attain his values of judgments, he can have a chance to avoid this curse.