Makale özeti ve diğer detaylar.
The aim of this study is to deal, through a broader explanation, with the methods of questionnaire and interview, which are not so commonly used both in theory and in practice in Turkey. Hence, the advantages and disadvantages of the methods of questionnaire and interview in the investigation of a scientific and social fact in educational researches are presented in detail. In our country, questionnaires and interviews, which are qualitative research methods, have recently began to be rarely used in educational researches; as a result, meticulous studies have come out. One other thing to be focused on in this study through a comparison between a questionnaire and an interview is also the advantages and disadvantages of these methods over each other. A large number of researches conducted through these methods in the field of education are cited here as examples. The use of each method with a different result in the same study in social sciences is of special importance in terms of the validity of the results obtained. This study is expected to guide or highlight the researches to be conducted in the field of social and educational sciences.
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de hem teoride ve hem de pratikte çok yaygın kullanılmayan anket ve mülakat metotlarını geniş bir biçimde ele almaktır. Bu bağlamda, eğitimle ilgili araştırmalarda bilimsel ve sosyal bir gerçeği araştırırken mülakat ve anket metotlarının avantajları ve dezavantajları detaylıca sunulmaktadır. Ülkemizde, niteliksel araştırma metotlarından olan mülakat ve anketler eğitim araştırmalarında son dönemlerde azda olsa kullanılmaya başlanmıştır. Bunun sonucunda çok ciddi çalışmalar ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu çalışmada ele alınan bir başka konu da şudur: Mülakat ile anket arsında bir karşılaştırma yapılmış ve bu iki metodun hangisinin diğerine göre daha avantajlı ya da dezavantajlı olduğu üzerinde durulmuştur. Eğitim alanında bu metotlar kullanılarak yapılan çok sayıda araştırma burada örnek olarak sunulmaktadır. Sosyal bilimler alanında yapılan aynı çalışmada bu iki metodun farklı sonuçlar vermesi, elde edilen sonuçların geçerliliği açısından özel bir önem taşımaktadır. Bu çalışmanın sosyal ve eğitim bilimleri alanında yürütülecek araştırmalara ışık tutacağı umulmaktadır.