Makale özeti ve diğer detaylar.
Eğitim, canlılar âleminin en üstün varlığı insan ile özdeşleşmiş bir kavramdır.
Çünkü insanlığı yarınlara taşıyacak olan bilgi, bilim, ahlak, felsefe, sanat gibi değerler genç nesillere eğitim yoluyla aktarılmaktadır. Feyerabend, okullarımızda uygulanan klasik eğitim sisteminin doğruluk, gerçeklik, farklılık, bireysellik gibi modern yaşam değerlerini bir kenara attığını, insanları dar bir duygu, düşünce ve eylem alanına sürüklediğini düşünmektedir. Ona göre modern bilgi toplumunun değerlerine uygun olan çoğulcu eğitim felsefesidir. Çoğulcu eğitim felsefesi, birbirinden farklı düşünce, inanç ve hayat biçimlerini hoşgörü ile karşılayan; kendi yerel kültürünü benimseyerek dünya kültürüne erişen; yaratıcı, bağımsız ve objektif düşünebilen; sorgulamaya, araştırmaya, eleştirmeye açık; üst düzey değerlerle donatılmış; bireysel ve toplumsal sorumluluk bilincine sahip bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır.
Education is a concept which is identified with human-being who is the
most superior creature of the world, because the values like knowledge, science, ethics, philosophy, art which will convey humanity to the future are transferred through the education. Feyerabend thinks that the classical education system which is applied in our schools throws away the modern life values like reality, truth, difference, individuality, and drifts the people to a narrow area of sense, idea and action. According to him, the pluralist education philosophy is the most suitable one to the values of modern information society. Pluralist education model aims to educate humans who are tolerant to different forms of thoughts, beliefs and life styles: it aims individuals who access to world culture by adopting their own local culture; who can think in a creative, independent and objective way; who are tolerant to query, search and criticize; who are equipped with the high grade; who are conscious to the social responsibility.