Makale özeti ve diğer detaylar.
Epistolarity or letter-writing as a literary form in fiction is a powerful genre for women writers interested in using novel to examine modern society critically and present a world better than the one they have had. Since letter-writing reveals the thinking processes of the characters, it has the potential of making the letter a means of expressing their own voices. In feminist works language and the adequacy of language come under careful scrutiny. There have been novels that use letter-writing to focus on the reconstruction of the self, especially women-self. Two of such works are Doris Lessing's The Golden Notebook (1962) and Alice Walker's The Color Purple (1982). This article argues that D. Lessing and Alice Walker, despite their different national identities, had the aim of exposing almost everything, especially the status, emotions, sexuality and role, of women in their societies through the above mentioned narration technique in their works. And it is claimed that they contributed particularly to women's rights movement as intellectual women novelists to the full extent of their power.
Roman dalında bir edebi form olarak mektup yazma ya da mektupla anlatma, yaşadıkları dünyadan daha iyi bir dünyayı anlatmaya ve çağdaş toplumu eleştirel olarak ele almaya ilgi duyan kadın yazarlar için güçlü bir edebi tür olmuştur. Mektup yazma, roman karakterlerinin düşünce tarzını ortaya koyduğu için, bu türün aynı zamanda kadınların seslerini duyurmalarının bir aracı olma potansiyeline de sahiptir Bu tarzla dil, özellikle dil yeterliği oldukça önemlidir. Dorris Lessing The Golden Notebook (1962) ve Alice Walker The Color Purple'da (1982), özellikle kadın benliğini yeniden kurmaya odaklanabilmek için mektup yazma tekniğini kullanırlar. Bu makalede farklı ulusal kimliklerine karşın bu iki yazarın, yapıtlarında mektupla anlatma tekniğini kullanarak kendi toplumlarındaki kadınların konumlarını, duygularını, cinselliklerini ve kendilerine biçilen rolleri nasıl ortaya koydukları incelenmektedir. Keza bu yazarların, entellektüel kadın yazarlar olarak, kadın hakları hareketine yaptıkları katkılar üzerinde durulmaktadır.