Makale özeti ve diğer detaylar.
Yapısalcı, neoklasik ve revizyonist kalkınmacı devlet yaklaşımlarından sonra, neoliberal dönemin paradigması olan Washington Konsensüs (WK), kalkınma yardımı yapan uluslararası finansal kuruluşların gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) önerdiği “piyasa dostu” bir reçete olmuştur. Ancak, GOÜ’lerin neoliberal politikalarla olan deneyimleri krizlerle sonuçlanınca, Washington-Sonrası Konsensüs (WSK) devlet ve piyasa faktörlerinin performansını daha iyi bir düzeye çıkarmaya çalışan yeni neoliberal ekonomi politikaları seti olarak ortaya çıktı. Bu çalışmanın amacı, iktisadi kalkınma sürecinde devlet-piyasa rollerini incelemek ve bunu özellikle WK ve WSK paradigmaları çerçevesinde tartışmaktır. Bu makale, WSK’nın devlet-piyasa bağlamında WK’ya göre oldukça önemli ilerlemeler sağladığını kabul etmekle beraber, onun bazı sınırlama ve açmazlarına da işaret etmektedir.
After structuralist, neoclassical and revisionist developmental state approaches Washington Consensus as a paradigm of neoliberal age was a “market friendly” prescription proposed by the international financial institutions towards developing countries. However, when the experiences with neoliberal policies of these countries result with the crises, Post-Washington Consensus (PWC) has emerged as the set of the renewed neoliberal economic policies which seems to be a far better approach in terms of promoting the performance of state and market. The aim of the paper is to examine the roles of state and market in the process of economic development, and, in particular, to discuss it in the framework of Washington Consensus and PWC paradigms. While the paper accepts that PWC provides a significant improvement over the Washington Consensus, it also points out some limitations and dilemmas of the new paradigm.