Makale özeti ve diğer detaylar.
The post-2001 period in Turkish economy witnessed many stabilization efforts and regulations by policy makers so as to eliminate the effects of economic crisis on the economy. Dealing with the monetary policy, these policies were conducted in favor of just-in-time interventions when the volatilities in some main monetary aggregates were occured, and foreign exchange market (FOREX) interventions constituted a great deal of such kind of policies. In order to examine such policy issues implemented in the Turkish economy, we try to estimate how effective were these policies in our paper, and our ex-post estimation results permitting asymmetries in policy implementation process using EGARCH estimation process of contemporaneous econometrics reveal that these policies seem not to be effective in reducing volatilities occured in FX market but in accumulating reserves through purchase auctions implemented up to the very recent times of mid-2006, although the just-after crisis interventions in the form of sale auctions, to the great extent, give support to the declared role of monetary authority in this sense.
2001 sonrası Türkiye ekonomisi, politika yapıcılar tarafından yaşanan ekonomik krizin etkilerini bertaraf etmeyi ve ekonomiye istikrar kazandırmayı amaçlayan pek çok ekonomi politika önlemine sahne olmuştur. Özellikle para politikası açısından, başlıca parasal göstergelerdeki oynaklığa karşı müdahale etmek amacıyla yürürlüğe konan önlemler, daha çok döviz piyasasında yaşanan aşırı oynaklığı gidermek amacıyla uygulanmıştır. Çalışmamızda, Türkiye ekonomisinde uygulanan bu tür politikaların etkinlik derecesi incelenmeye çalışılmış ve politika uygulama sürecinde bakışımsız (asimetrik) beklenti oluşum süreçlerine izin veren EGARCH tahmin yöntemi kullanılarak elde edilen tahmin sonuçları, satın alma yönünde gerçekleştirilen ve 2006 yılının ilk yarısını da kapsayacak şekilde döviz piyasasında uygulanan müdahalelerin bu anlamda etkin olmadığını ve daha çok rezerv birikimi amacıyla gerçekleştirildiğini, buna karşılık kriz sonrası satım yönünde gerçekleştirilen müdahalelerin büyük ölçüde para otoritesi tarafından ilan edildiği şekliyle de uyum içerisinde olmak üzere, bu amaca ulaştığını ortaya koymaktadır.