Makale özeti ve diğer detaylar.
Erzurum merkezli Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi, Antik Yakındoğu’nun en büyük kültür bölgelerinden biri olan Güney Kafkasların komşusudur ve onunla paralel bir kültürel gelişim süreci izlemiştir. Aynı zamanda Güney Kafkaslar Antik Dönemin en büyük metalürjik eyaletlerinden biridir. Özellikle Orta Tunç Çağından itibaren Güney Kafkaslar antik dönem metalciliği açısından parlak bir tablo ortaya koyar. Fakat bu açıdan komşu Kuzeydoğu Anadolu ve Erzurum Bölgesi bu toprak-lar kadar gelişmiş bir görünüm sunamaz. Bunun öncelikli sebebi bölge genelindeki kazı ve araştırmaların azlığıdır. Bu konudaki arkeolojik ve yazılı kanıtların azlığı nedeniyle bölgenin madencilik ve metal işlemeciliği serüveninin ana hatlarını orta-ya koyabilmek güçtür. Hatta bölge genelinde Erzurum Bölgesi dışındaki alanlarda araştırmaların olmaması bölge arkeolojisi hakkındaki bilgilerimizi dahi sınırlamak-tadır. Bu makalede Erzurum Bölgesi’nin en erken maden ve metal işlemeciliğine dair bir dizi gözlem yapılması amaçlanmıştır. Bu konuda Erzurum Bölgesi’ndeki erken ve yeni dönem kazılarının sunduğu sınırlı metal obje ağırlıklı veriler dikkate alınmıştır. 1940 ve 1960’larda Karaz, Pulur ve Güzelova kazıları, 1990’larda Sos Höyük kazıları sınırlı sayıda da olsa metal ve metal üretimciliğine dair bazı veriler sunmuştur. Bu çalışmada bu veriler yola çıkarak bölgede madenciliğin ve metal işlemeciliğinin ne zaman başladığı ve nasıl bir gelişim izlediği tespit edilmeye çalışılmıştır. Eldeki sınırlı veriler ışığında bu sürecin Erken Tunç çağ sonlarında başladığı ve Urartu Dönemine değin devam ettiği anlaşılmaktadır.
Northeastern Anatolia, neighbor of the Southern Caucasus, is the one of the greatest metallurgyical province of the Ancient near East and follows the parallel developing process with this region. Unfortunately, in terms of metallurgy and mining, the occasion is completely different. For now, available limited archaeo-logical and written sources present gloomy appearance about this subject. To build an archaeological and metallurgical framework of the entire region, nearly all evi-dence comes from the Erzurum region. Except this, there is no systematical inves-tigation in the rest of the region. Both the earlier and newly investigations were regrettably not able to change this scene. In this essay, the metal objects studied from the earlier excavations in Erzurum show that the relations with Caucasian World had started in EBA. But, considering these materials, it seems that this net was greatly based on finished metal objects, because the evidence related with production is very limited. In deed, was the situation such this? All these metal objects from both systematic and illegal excavations were produced out of the re-gion in other words in Transcaucasia? Otherwise, did the prevalent metallurgical activities in the Caucasian World embrace Northeastern Anatolia? Because of the lack of systematical researches such as metallurgical analysis and available limited evidence, we are not able to answer to these crucial questions for now. But the striking rich mineral potential of the region gives us pause to think that these activi-ties (mining and metallurgical) naturally were current in this area. On the other hand, the scenarios edited for Kura-Araxes process and Urartian Period and availa-ble limited evidence are helpful factors for this case. The problem is finding the traces of them. We believe that, increasing the systematical researches the entire region will help this cloudy scene to become a true picture.