Makale özeti ve diğer detaylar.
This paper aims at reviewing the theoretical and empirical literature related to the evolution of democracy in the Arab world with specific focus on Algerian democratic transition in the last two decades. The paper attempts to find answers to a number of questions related to the nature and directions of how Algeria has been ruled since independence and to show how democracy is interpreted and perceived by the rulers and people. In order to understand the democratic development and transition of Arab states including Algeria, light will be shed on the modern theory of democracy from multiple perspectives. In this case the paper is descriptive in nature. This approach is often pursued by researchers assessing political phenomena (Rose, 2001;Talbi and Spencer, 2000) . It has long been debated that the root causes of a “democratic deficit” in Arab societies are linked to cultural issues, lags in economic development and to colonial history and international factors that continue to play a significant role in shaping the political landscape in the region. However, this paper assumes that, taking Algerian case as an example the control of one-party rule or one-individual rule is taking priority over democratic choice. There is evidence that there is no real circulation of power, as it is the case in modern democratic systems. Continuing violence and bloody military coups that accompanied the evolution of democratic transition supports this conclusion. In Algeria, the president is the person who receives the blessing of the military and western support. This is evident in the exclusion of rivals for the presidency under false pretenses.
Bu çalışma, geçtiğimiz yirmi yıllık dönem içerisinde Cezayir’de yaşanan demokrasiye geçiş sürecinden yola çıkılarak Arap dünyasında demokrasi evrimi ile ilgili kuramsal ve deneysel literatürün incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Cezayir de dahil olmak üzere Arap devletlerinin demokratik gelişimi ve geçiş sürecini tam olarak kavrayabilmek için çağdaş demokrasi kuramına çeşitli bakış açılarından yaklaşılması ve ışık tutulması yerinde bir yaklaşım olacaktır. Arap toplumlarında “demokrasi eksiliği”nin altında yatan nedenler uzun zamandan beri tartışıla gelmekte olup bu eksikliği kültür, ekonomik kalkınmanın önündeki engeller ve sömürge tarihinin yanı sıra bölgedeki siyasi ortamın şekillenmesinde önemli rol oynamaya devam eden uluslararası etkenlere bağlayan makro-yapısal açıklama arayışları devam etmektedir. Bununla birlikte çalışmamızda; Cezayir örneğinde olduğu gibi tek parti veya tek kişi iktidarının demokratik seçeneğe göre öncelik kazandığı savunulmaktadır. Demokratik geçiş sürecinde bir türlü bitmeyen şiddet, terör ve kanlı askeri darbelere sahne olan Cezayir’de güç dengelerinin gerçek anlamda sağlanamaması da bu savı desteklemektedir. Cezayir’de halen başkanlık koltuğunda ordunun ve batının desteğini alan bir figür oturmaktadır. Başkanlık seçimlerinde rakiplerin hilelerle bertaraf edilmesi de bunun açık kanıtıdır