Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu konuşmada önce Yavuz’a karşı içimde gizli kalan bir vicdan azabını dile getirmem gerekiyor. Ben üniversiteden ayrıldığımda kürsümün iki hocası, Bahri Savcı ve Cem Eroğul görevden alınmıştı. Aynı gün Mülkiye Dekanı’nın, dekan yardımcılarının ve bu arada Tuncer Bulutay gibi başka Mülkiye hocalarının da görevlerine son verilmişti. Bu haksızlığa dayanamayıp istifa ettikten sonra, Anayasa Hukuku kürsüsünün ağırlığı Yavuz Sabuncu’nun üzerine yıkıldı. Muammer Aksoy Hoca zaten çok daha önce siyasete atılmak üzere Mülkiye’den ayrılmıştı. Bir süre sonra Mümtaz Hoca da siyasete geçince Yavuz’un üstündeki ağırlık dayanılmaz boyutlara ulaştı. Ama ben Yavuz’un bundan yakındığını hiç duymadım. Bu ağır yükü hiç yüksünmeden ve sitem etmeden taşıdı. Şimdi biliyorum ki o benden çok daha dirençli ve güçlüydü.