Makale özeti ve diğer detaylar.
Petrol endüstrisi, ulus-aşırı şirketlerin faaliyette bulunduğu alanlar içinde, insan hakları ihlallerinin en fazla görüldüğü ve en ağır şekillerde yaşandığı bir alan olarak göze çarpmaktadır. Bu çalışmada Bakü- Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının inşası ve işletilmesine ilişkin hukuki rejimin insan hakları açısından ortaya koyduğu riskler incelenmektedir. Ulus-aşırı şirketlerin uluslararası alanda etki ve öneminin arttığı küreselleşme sürecinde, bu şirketlerin tanınmış uluslararası kişiliği yoktur ve mevcut uluslararası hukuk veya uluslararası insan hakları hukuku ulus-aşırı şirketler için doğrudan hukuki yükümlülükler öngörmemektedir. Ulus-aşırı şirketler ve özelde petrol şirketlerinin insan haklarına ilişkin kurallara uygun davranması ve bu kuralların ihlali halinde hesap verilebilirliğin sağlanması için oluşturulmuş düzenlemeler çok büyük oranda hukuken bağlayıcı bir özellik taşımamaktadır. Bunlar piyasa temelli olabildiği gibi, hükümetler arası kuruluşlarca da oluşturulmaktadır. Çalışmada ulus aşırı şirketler açısından bu düzenlemelerin uygulamadaki işleyişi, etki ve yetersizlikleri Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı örneği üzerinden incelenmekte ve tartışılmaktadır.
Within the areas of activity of transnational enterprises, the oil industry is the one where the most serious and widespread violations of human rights occur. This article aims to study the risks concerning human rights created by the legal regime set up for the construction and the operation of the Baku-Tbilisi- Ceyhan oil pipeline. The impact and importance of the transnational enterprises have increased in the course of globalization. They still do not have the international legal personality, neither the public international law nor the international human rights law provide direct obligations for these entities. The regulations set up for ensuring the transnational enterprises’ respect for human rights norms and their accountability in case of their violation are not legally binding. These regulations are market-based or created by the intergovernmental organizations. The article studies and discusses the practical efficiency and limits of these regulations through the case of Baku-Tbilisi-Ceyhan Pipeline.