Makale özeti ve diğer detaylar.
İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Türkiye'de her alanda önemli dönüşümler yaşannuştır. Bu dönüşüm sürecinde istihdamın sektörel dağılınu da değişmiş; tarım kesiminin payı azalırken, sanayi ve hizmetlerin payı artmıştır. Evrensel deneyimlere koşut biçimde, Türkiye'de de tarım kesimi, gelişen sanayinin hammadde ihtiyacını karşılarna ve ona pazar teşkil etme yanında, en önemli işgücü kaynağını da oluşturmuştur. Küçük toprak mülkiyetine dayalı Türk tarımında, dönem içerisinde arazi mülkiyeti itibariyle ciddi bir farklılaşma olınamakla birlikte; teknolojik gelişme, arazi ve işgücü kullanırnım değişime uğratnuştır. Bunun sonuçlarından biri tarımsal işgücü fazlasının artması ve daha çok kişinin ücretli çalışmaya yönelınek zorunda kalınası olınuştur. Sayıları bir milyon dolaylarında olan bu ücretliler, kırsal kesimde tarım ve tarım dışı faaliyetlerde çalışmanın yanı sıra; kentsel kesimdeki sanayi kuruluşları ile inşaat vb. işlere de yönelınişlerdir. Başlangıçta geçici, mevsimlik çalışmanın yoğun olduğu bu süreç, zamanla büyük ölçekli iç göçlere yol açarak, tarımsal işgücünün kentlere akmasına yol açmıştır. Çalışmamızda, Türkiye'de dönem içerisinde işgücü ve ücretli emeğe ilişkin olarak yaşanan bütün bu gelişmeler, tarım perspektifinden ele alınmakta; konuya ilişkin istatistiksel veri kaynakları da eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutulınaktadır.
There had been considerable transformation in Turkey's socio-economic structure during the post-war period. in this transformation period, the sectoral composition of employment changed gradually, reducing its share in agriculture and soaring industrial and service proportion. Sharing the same fate of those in many countries, the agricultural sector in Turkey has not only met the raw material requirements of developing manufacturing industry and become a market for it, but also functioned as a main labour resource. Although the Turkish agricultural sector did not lose its main feature, which has always been characterized with small land ownership, technological developments and other factors changed the land and labour ı,ısage. One of the results of this phenomenon is the emergence of a surplus labour in agricultural activities, leading to accompanied migration from rural areas to the cities. In this study, thcse developments are being examined from a critical perspective