Makale özeti ve diğer detaylar.
Alexis de Tocqueviııe, ancien regime'in ortadan kaldmlmasıyla birlikte biçimlenmeye başlayan demokratik toplumu, merkeziyetçi politikaların özgül siyasal iktidar ilişkileri düzeyinde ağırlık kazandığı yeni tarihsel uğrağın bir bileşeni olarak değerlendiriL Tocqueviııe'in yeni döneme ilişkin kuramsal modelinde ele alındığı biçimiyle, merkeziyetçilik eğilimi iki ayrı başlık altında incelenir: yönetsel merkeziyetçilik ve hükümette merkeziyetçilik. Merkeziyetçilik sorunsalının locus classicus'u olarak değerlendirilebilecek olan birçok saptamayı içeren Amerika'da Demokrasi, Tocqueviııe'in siyasal yaklaşımının en çok övüldüğü ya da eleştirildiği temel izlekler bağlamında dikkatli bir şekilde yeniden okunmayı hak ediyor. Tocqueville'in iki farklı merkeziyetçilik biçimine ilişkin ayrıştırması, Avrupa toplumsal formasyonlarındaki merkezi iktidar pratiklerine yönelik kapsamlı bir eleştiri içerisinde konumlanır. Merkeziyetçilik tartışması, öncelikle, Fransa'nın demokratik devrim sonrasında bireyselleşme sürecinin siyasal merkeziyetçilikle güçlü bir biçimde eklemlendiği bir tarihsel blok olarak analizi için gerekli görülüyordu. Bu yazıda, Tocqueville'in siyaset felsefesinin de ayırt edici yönlerinin açıklığa kavuşturulmasına yardımcı olacak merkeziyetçilik sorunsalının değişik görünümlerinin ayrıştmlması amaçlanmaktadır.
Alexis de Tocqueville evaiuates the democratic society, which began to take form after the abolition of the ancien regime, as a constitutive element of the new historical moment at a time when centralization policies gained weight in the specific' relations of political power. As employed by Tocqueville in his theoretical model on the new historical period, the centralization tendency is treated under two categories: administrative centralization and governmental centralization. Democracy in America, the locus classicus of the centralization debate, deserves a careful re-reading, especially on those very points for which Tocqueviııe's political approach is most praised or criticized. The centralization problematic had creared favourable conditions for the development of the civil society discourse in the 19th century liberalism as one of its constitutive ideological elements. Tocqueville's distinction between these two kinds of centralization is situated within the context of an all-encompassing criticism against practicesof central power in European social formations. The centralization debate was seen necessary, first and foremost, for an analysis of France as an historical bloc in which the individualization process had been articulated with political centralization' af ter the democratic revolution. This aıtiele aims at differentiating various manifestations of the centralization problematic in order to elucidate the distinguishing features of Tocqueville's political philosophy.