Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu makale kamusallık kavramını On dokuzuncu ve Yirminci yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'de eğitim politikalarındaki dönüşüm süreçlerine bakarak inceliyor. Böylece kamusallığın ne ölçüde dışarıda bıraktıkları üzerinden tanımlandığına dair fikir yürütüyor. Özellikle dışarıda kalanlardan küçük bir kısmı olan ama farklı olarak kamusallığın oluşum süreçlerinde merkezde duran şehirli ve eğitimli kadınları odağına alıyor. Böylece, kamusallığın oluşumunda kadınların dışarıda bırakılmalarının da bu katkının bir boyutu olduğunu savunuyor. Bu süreçte hamiyetli dernekler, öksüz kızların eğitimi gibi mekanizmaların amme hizmetine dönüşümü anlatılıyor. Cumhuriyet döneminde gelişen ve kadınların katkısı olmadan ete kemiğe bürünemeyecek olan kamusallık tipine, görünmese de sadece gündelik hayatın çetrefilli işlerini değil gündelik siyaseti de sürdüren kadınların, bu kavramın soyut niteliğine olan katkısı sorgulanıyor.
This article aims to evaluate women's relations to the public sphere in the last centuries of the Ottoman Empire and throughout the history of the Turkish Republic. The specific translations of the public sphere in Turkish and its association with state practices will also be a point of reference in this evaluation that aims to contextualize the changes in women's lives in the history of the public sphere. An analysis of Ottoman and Turkish politics of education demonstrates that women's roles were central in the emergence and maintenance of the public sphere. Yet as in its European definitions, the abstraction in public sphere definitions set the public sphere closer to the state while getting further away from women and public spaces in the Ottoman and Turkish experience as well. This problem was crystallized in the headscarf debates where the notion of a public sphere shaped by the modern state was taken to its most absurd ends.