Makale özeti ve diğer detaylar.
The global financial crisis has triggered considerable debate concerning economics as an academic discipline and the education of economists. This paper explores the relationship between the global financial crisis, mainstream economics and the future of economics education in the Turkish context. Using a questionnaire administered to academicians teaching economics in Turkish universities, we aim to determine their perceptions of the relationship between mainstream economics and the current crisis by using factor analysis. We determined that the academicians were of the opinion that mainstream economics played an important role in the occurrence of the crisis. Our study reveals that, it is necessary to develop more realistic models to be used in economics and to establish a more productive relationship with other social sciences such as history, sociology and politics. This development requires a framework for economics education with a more pluralistic orientation that allows for different theoretical frameworks.
Küresel finansal krizin, akademik bir disiplin olarak iktisat bilimi ve onun bir parçası olan iktisat eğitimi etrafında gelişen önemli tartışmaları tetiklediği gözlenmektedir. Bu çalışma; küresel finansal kriz ile yerleşik iktisat arasındaki ilişkiyi Türkiye'deki üniversitelerde iktisat eğitimi veren akademisyenler üzerinden araştırmaktadır. Çalışmanın temel amacı, akademisyenlerin yerleşik iktisat ile küresel finansal kriz arasındaki ilişkiye yönelik algılamalarını belirlemek ve buradan hareketle iktisat bilimi ve eğitiminin geleceğine ilişkin çıkarımlarda bulunmaktır. Çalışmada uygulanan faktör analizinin sonuçları; akademisyenlerin, krizin ortaya çıkışında yerleşik iktisadın önemli bir rol oynadığı düşüncesinde olduklarını ortaya koymuştur. Bulguların ortaya koyduğu sonuçlar, iktisat biliminin geleceğinde, daha gerçekçi modeller kullanması ve hakim paradigmanın diğer sosyal bilimlerle daha verimli bir ilişki tesis etmesi yönünde belirgin bir iradenin oluştuğunu ortaya koymaktadır. Açıktır ki böyle bir yönelim, farklı teorik çerçevelere yer veren daha çoğulcu bir iktisat eğitimini gerekli kılmaktadır.