Makale özeti ve diğer detaylar.
1873-1896 Krizi, tarihi gelişimi içinde kapitalizmin ilk genel krizidir. Dönemin yazarları tarafından “Büyük Depresyon” diye adlandırılan bu krizin başlıca özelliği ürün fiyatlarındaki inatçı deflasyondan kaynaklanan kârlılık sorunu ve olumsuz yatırım şartlarıydı. Ancak dönem boyunca, üretim ve dış ticaret giderek azalan bir hızla da olsa artmaya devam etti. Bu durum, o dönemde gerçekten bir kriz yaşanıp yaşanmadığı konusunda tartışmalara yol açtı. Krizin ortaya koyduğu kârlılık sorununu aşmak için başlıca kapitalist ülkelerde, korumacı gümrük tarifeleri, tekelci birlikler oluşturmak, “bilimsel yönetim” gibi uygulamalarla emek verimliliğini artırmak, bu dönemde gelişen tekelci şirketlerin hammadde kaynaklarını ve pazarları kontrol amacına hizmet eden sermaye ihracına yönelmek ve azgelişmiş dünyanın coğrafi paylaşımı gibi mekanizmalar gündeme gelmiştir. 1873-1896 krizinin etkileri, o dönemde dünya ekonomisinin başat gücü olan İngiltere’de çok yoğun bir biçimde hissedilmiştir. İngiliz ekonomisinin dünya ekonomisindeki hegemonik rolü nedeniyle, bu çalışmada krizin etkileri, İngiltere ekseninde ele alınmıştır. Bu çerçevede 1873- 1896 döneminde krizin İngiltere’de fiyatlar, sınai üretim, yatırımlar, ücretler ve istihdam, tarımsal üretim ve dış ticaret gibi göstergelere nasıl yansıdığı tartışılmıştır.
The crisis of 1873-1896 is the first general crisis of capitalism. This crisis, which was named as “Great Depression” by contemporaries, manifested itself with a persisting profitability problem arising from secular downward trend in prices and pessimistic investment conditions. However, during the crisis period, volume of production and foreign trade continued to increase with decelerating growth rate. Therefore, some commentators criticised the label of “great depression” in defining this period. However, there was a profitability problem during that period 1873 to 1896. To overcome this profitability problem associated with crisis, some mechanisms were implemented. Among them, protective tariffs, creating monopolies such as trusts and cartels, increasing productivity by developing more efficient management techniques, capital export for controlling raw material resources and markets and geographical division of world among great powers could be mentioned. The crisis of 1873-1896 had extensively affected the British economy which was the hegemonic power of the world economy at that time. In this respect, the outcomes of the crisis were considered in the context of British economy. In this framework, the extent of the crisis was discussed in terms of indicators such as prices, industrial and agricultural production, investments, wages, unemployment and foreign trade of that country.