Makale özeti ve diğer detaylar.
Suç teorisine göre, tipe uygun ve hukuka aykırı bir eylemin yapılmış olması failin sorumluluğu için yeterli değildir. Failin söz konusu eylemi gerçekleştirirken kusurlu olması da gerekir. Kusura dayanan sorumluluk anlayışı ile bağdaşmayan objektif sorumluluk anlayışı 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) ile terk edilmiş bulunmaktadır. Failin, öngörülebilir bir sonucu öngörmemesi esasına dayanan taksir, 765 sayılı TCK’da tanımlanmamış olmasına karşın, yeni TCK m.22/2’de bir tanıma kavuşturulmuştur. Kusurluluğun bir türü olan taksir, istisnai bir nitelik taşıdığından taksirli bir hareketin cezai sorumluluk doğurabilmesi için bu durumun kanunda açıkça düzenlenmiş olması gerekir. Esas itibariyle Türk Ceza Kanunu’nda taksirin ele alındığı bu çalışmada, konunun daha sistematik bir şekilde ortaya konulabilmesi amacıyla, ana hatlarıyla kusurluluk kavramı, kusurluluğun esasını açıklayan teoriler ve kusur yeteneği konuları da izaha çalışılmıştır.
In criminal theory, for responsibility of the perpatrator, it is not sufficient that the
activity, which is committed is in line with the type of crime and is in bearch of
law. The perpetrator must have negligence for commiting such criminal activity.
The objective liability approach contradicting negligent liability approach has been
abondened in the new Turkish Penal Code numbered 5237. Negligence, which
failure of expectation of something that should be expected, and which was not
defined in the old Penal Code numbered 765 is now defined in Article 22(2) of
the Penal Code. Negligence is a kind of fault and is of exceptional nature must be
defined in a law in order to cause criminal responsibility for its exceptional nature.
This study mainly deals with negligence under the Turkish Criminal Code. In
order to present the subject systematically, the concept of negligence in broad terms, theories explaining basis of negligence and adequacy for negligence is also explained.