Makale özeti ve diğer detaylar.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanmış, ancak bazı maddeleri dışında kalan hükümleri
için 38. maddesiyle farklı yürürlük tarihleri belirlenmiştir. Kanun, 4857 sayılı İş
Kanununun 77 vd. maddelerinde ve dolayısıyla İş Kanununa tabi işçiler ile çıkar
ve stajyerler için düzenlenen iş sağlığı ve güvenliği kurallarını özellikle 89/391 sayılı
Avrupa Birliği Direktifini dikkate alarak daha kapsayıcı ve modern bir anlayışla
revize etmiştir. Kanunun getirdiği başlıca değişiklik kapsam bakımından olmuştur.
Zira daha önce çırak ve stajyerler ile 4857 sayılı İş Kanununa tabi işçiler için söz
konusu olan iş sağlığı ve güvenliği kuralları, 6331 sayılı Kanun ile tüm bağımlı
çalışanları kapsayıcı hale getirilmiştir. Bunun gibi Kanun, özellik arz eden tehlikeler
için çalışanlara yeni haklar tanımış, bu hakların kullanılabilmesi için işverene yeni
yükümlülükler öngörmüştür. Bu itibarla, 6331 sayılı Kanunun getirdiği yenilikler,
hem çalışan kavramının hem de çalışanlara tanınan hakların incelenmesini gerekli
kılmıştır. İş sağlığı ve güvenliği bakımından işveren yükümlülüklerinin çalışanların
hakları olarak tanımlanması mümkündür. Bununla birlikte, çalışma konumuz
6331 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayalı yönetmeliklerle ayrıntılı şekilde belirlenen
işveren yükümlülüklerini derleme amacından ziyade işverenin yükümlülüklerini
yerine getirmemesi halinde çalışanların baskı aracı olarak kullanabilecekleri haklar
(önleyici nitelik taşıyan haklar) ile iş kazası veya meslek hastalığının meydana
gelmesi halinde çalışanların zararlarını tazmin etmek için sahip oldukları haklara
ilişkin olarak getirilen yenilikleri incelemektir. Çalışanların tazmin edici nitelik
taşıyan hakları bakımından 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ilgili maddelerinin
değerlendirmeye tabi tutulması gereklidir. Zira iş kazası ve meslek hastalığı
nedeniyle uğranılan zararın tazmin talebi halinde uygulanan Türk Borçlar Kanunu
hükümlerinde yapılan değişikliklerin iş sağlığı ve güvenliği hukuku bakımından
incelenmesi gerektiği açıktır. Bu itibarla, çalışmamızda değerlendirilmek istenen
konularının somut şekilde ortaya konulabilmesi için 6331 sayılı Kanun ile 6098
sayılı Kanun ele alınacak, çalışanların sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan
haklarına sadece tazmin edici hakları ilgilendirdiği ölçüde, bu hakların kapsamını
belirlemek ve gerekli değerlendirmeleri yapmak amacıyla yer verilecektir.
The Law, No. 6331 on Occupational Safety and Health was published in the Official
Gazette on the 30.06.2012. However, the article 38 prescribes different effective
dates for some articles of this law. The Law No. 6331, taking into consideration
the 89/391 EEC, revised the rules on occupational safety and health with a more
modern perspective than the Law, No. 4857 in such that the Law, No. 6331 covers
all the employees. Besides, the Law, No. 6331, prescribes the new rights to the
employees and the new obligations to the employers. This new approach needs to be examined. The obligations of the employers could be also qualified as the rights of the employers. However, the goal of this article is not to declare the obligations of
the employers, but to examine the rights of the employees as the means of coercion
and the amendments on the rights to indemnities. As the articles of the Law, No.
6098 are applied to the actions for damages, the relevant articles of the Law, No.
6098 are to be examined in terms of the rights to indemnities. Thus, to determine
and state the subjects of this article, the Laws No.6331 and No. 6098 are to be
examined as only referring to the social security rigths of the employers in order to
put foward the exact the scope of the rigths to indemnities and to make the necessary explanations.