Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Alternatif Politika

Yıl 2010 , Cilt 2 , Sayı 3

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Türkiye’deki siyasi partilerin sivil toplum üzerine söylemleri

Yazar kurumları :
Baskent University Department of Political Science and International Relations1
Görüntülenme :
937
DOI :
Özet Türkçe :

Aralarındaki önemli ideolojik farklılıklara rağmen Türkiye‟de şu anda parlamentoda bulunan dört siyasi partinin sivil toplum kavramı hakkındaki söylemleri önemli oranda birbirine benzemektedir. Hepsi, benzer biçimde sürekli olarak sivil toplum idealine demokratikleşmeye katkısı olan bir faktör olarak atıfta bulunmaktadır. "Demokrasi projesi‟ ve bu proje içinde sivil toplumun rolü belli bir çoğulculuk anlayışı (antagonizmasız çoğulculuk) ve konsensüs vurgusu ile izah edilmektedir. Bu siyasi partilerin tümü tarafından aktif vatandaşlığın, gönüllülüğün, dayanışmanın, özerkliğin, hakların ve özgürlüklerin, diyaloğun, işbirliğinin ve farklılıkların uyum içinde birarada varoluşunun simgesi olarak kavramsallaştırılmaktadır. Ancak, sivil toplumun hayati bazı yönleri bu hakim yaklaşım tarafından göz ardı edilmektedir. En önemlisi, bu yaklaşım sivil toplumun neticede bireylerin karmaşık ve içiçe geçmiş güç ilişkileri ağını ve eşitsizlikleri tecrübe etmek durumunda oldukları bir yaşam alanı olduğunu göstermekte yetersiz kalmaktadır. Sivil toplum kavramı eşitsizliğe yol açan farklılıkların önemli olmadığı ya da toplumsal açıdan sorun teşkil etmediği yanılsamasının pekişmesine hizmet etmek yerine bu güç ilişkilerini vurgulayıp görünür hale getirerek onlara karşı bir meydan okumanın ortaya çıkabilmesinin yolunu açacak bir çözümleme aracı olarak işlev görmelidir. Resmi parti dökümanlarını (parti programları ve seçim bildirgeleri) inceleyerek bu çalışma yaygın kullanımı olan bu romantik sivil toplum kavramsallaştırmasının ve bağıntılı sivil toplum-demokrasi ilişkisi anlayışının eksikleri üzerinde bir tartışma yapmakta ve bunu yaparken post-Marxist literatürde önemli yer tutan güç ve antagonizma kavramlarına başvurmaktadır. Neticede, güç ilişkilerini dezavantajlının konumundan sorunsallaştırmaktaki eksikliği nedeniyle, parlamentodaki siyasi partilerce de paylaşılan egemen sivil toplum anlayışının günümüzün farklılık ve eşitsizliğin biraradalığına dair sorunlarının çözümünde yeni yeni ufuklar açmaktan uzak olduğunu öne sürmektedir

Özet İngilizce :

Despite ideological differences among them there is an underlying commonality among the four political parties at the Turkish parliament in terms of their discourse on the concept of civil society. They share the same ground due to a constant reference to the "ideal‟ of civil society as a factor contributing democratization. This role of civil society for the "project of democracy‟ is explained with reference to a particular understanding of "pluralism without antagonism‟ and with an emphasis on consensus. Civil society is commonly conceptualized by these political parties as the sphere of active citizenship, voluntariness, solidarity, autonomy, rights and liberties, dialogue, cooperation, harmonious coexistence of differences etc. However, crucial aspects of civil society are ignored by this hegemonic view. Most importantly, this view fails to recognize that civil society is a sphere of life where individuals experience the complex web of interwoven power relations and inequalities. The concept of civil society should serve as the analytical tool to bring these relations to the forefront, to highlight them and hence to make them contestable rather than serving to consolidate the illusion that differences leading to inequalities are not important. Through a reading of official party documents (party programs and election manifestos) this study reflects upon the hitches of this widely employed romantic vision of civil society and its relation with democracy with resort to the post-Marxist literature on power and antagonism. As a result, it argues that, due to its deficiency in problematizing power relations from the point of view of the disadvantaged, the hegemonic conception of civil society, employed by parliamentary parties in Turkey is far from having a potential to provide a new horizon in search of solutions to our problems related with the coexistence of difference and equality.

Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :