Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışmada, elektronik iletişim olanaklarının gelişmesi ile kamusal alan kavramsallaştırmasında da önemli değişiklikler meydana geldiğini ve artık televizyon başta olmak üzere yeni iletişim mecralarında bir tür temsil politikasından bahsetmenin yerinde olacağını ileri süreceğim. Türkiye siyasetinin açıklayıcı parametresi olarak sivrilen modernleştirici güçler geleneksel/dinsel güçler arasındaki çatışmanın da bu mecrada karşılığını bulduğu düşüncesindeyim. Dinsel siyasetin yükselişi ve özellikle son on yıllarda iktidara aktif olarak oynayan ve yerleşen seçim başarıları uzun zamandır farklı kaynaklarda tartışılıyor. Dikkatleri ister istemez üzerine çeken bu başarının beraberinde getirdiği tartışmalar, bir yanda 19. yüzyıl reform çalışmaları ile başlayan ama özelde Cumhuriyet dönemi ile kristalize olan Türk modernleşme serüveninin dinsel bir yükselişin tesirinde rotasından sapacağı kaygısını taşırken diğer yanda halkın inançlarına ve tercihlerine değer vermeyen tepeden inme bir siyasetin er ya da geç yenilgiye uğrayacağı iddialarına yer verdi. Bu tartışmaların tamamı dinsel siyasetin yükselişini seçimlerde bu çizgide olan partilerin aldığı oy oranlarındaki düzenli yükselişle eşitlemede bir dereceye kadar haklı olmakla birlikte bir engel görmediler. Dinsel siyasetin toplumsal kaynaklarına dair kuvvetli bir analizin yokluğunda, bu yükselişin nedeni olarak toplumun muhafazakârlığı veya süratle muhafazakârlaşmakta olduğu tespitleri ön plana çıktı. Bu çalışmada başka bir yol tutarak kurumsal dini siyasetin halkı giderek daha dinsel bir rotaya çektiği argümanından farklı olarak halkın devamlı muhatap olduğu televizyon kaynaklı bir dinsel siyasetin kurumsal-dinsel siyasete güç vermekte olup olmadığını sorgulamaya yardımcı olacak şekilde 2005 yılından 2007 yılına kadar süren dini içerikli dizi araştırmamdan veriler sunacağım. Bu doğrultuda, Türk televizyonculuğunun iki dini kaynaklı yayın yapan kanalı Kanal 7 ve Samanyolu televizyonlarında yayınlanan dinsel içerikli dizilerdeki kadın ve erkek görünümlerine ve sunumlarına odaklanarak televizyondaki İslami temsil politikasının kurguladığı kamusal alan projesinin farklılıkları ele alma yatkınlığını ve buradan hareketle İslami kamusal alan projesinin demokratikliğini sorgulamayı hedefliyorum.
In this study, I will argue for the critical value of politics of representation in a current time that witnesses rapid development in electronic communication mediums together with significant transitions in conceptualization of public sphere. Contradiction between powers of modernization and traditional/religious forces somehow thought to be explanatory framework of Turkish politics finds its correspondence in this period of transition in public sphere as well. Rise of religious politics to the extent that its representative political parties continuously get more and more powerful in leading Turkish governance has been debated in various resources. These debates on the one hand concerns with negative effects of the rise of religious politics on the Turkish modernization process rooted as old as 19th century and on the other hand criticizes the top-down nature of the modernization politics by suggesting that no matter what any politics that does not regard the beliefs and thoughts of society would be failed sooner or later. Both sides of the debate, however, have shared a common attitude in focusing only institutional election results in evaluating the success of religious politics. In the lack of analysis of social resources of religious politics, conservatism of society has become a common paraphrase in debates. Taking a different step, I will provide data from the study I conducted on religious-based television programs between 2005 and 2007 that will aid to inquire whether the religious politics based on television representations strengthens institutional religious politics. Analyzing appearances and representation of gender in religious-based television programs of Kanal 7 and Samanyolu TV channels, both of which are markedly religious in broadcasting, I will ask for how public sphere created in Islamic politics of representation deals with the social differences.