Makale özeti ve diğer detaylar.
1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin dağılması hem dünya siyasi tarihi hem de Avrasya siyasi coğrafyası bakımından yeni bir dönemin başlangıcını işaret etmektedir. Dağılan SSCB'nin olduğu coğrafyada "bir zamanlar merkezi olarak Moskova'dan yönetilmekte olan geniş sahada birdenbire, bazıları modern dönemde hiçbir zaman uluslararası politikanın bağımsız aktörü olmamış, on beş yeni devlet ortaya çıkmıştır" (Aydın, 2005: 245). Bu devletler, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra "devletlerine uygun ulus inşa etme" çalışmalarına başlamışlardır. Bu çerçevede, bu çalışmada ulus inşası teorileri ışığında Sovyet sonrası dönemde tarihsel ve uluslararası dinamiklerde göz önünde bulundurularak Kazakistan'da ulus inşa çabaları tartışılacaktır. Başka bir deyişle, Kazakistan'da Sovyet imparatorluk ulus anlayışından modern ulusa geçiş süreci analiz edilecektir.
The disintegration of the Union of Soviet Socialist Republics (USSR) in 1991 marked the beginning of a new era in terms of both the political history of the world and the political geography of the Eurasia. Fifteen new states emerged in the geography where the dispersed USSR was located, an area 'once ruled from Moscow as the center of a large field, [where] some had never become independent actors of international politics in the modern era' (Aydın, 2005: 245). After gaining their independence, these states began to work in accordance with 'building an appropriate nation for their state'. In this context, nation-building efforts in Kazakhstan will be discussed by taking into consideration the historical and international dynamics in the post-Soviet period in light of nation-building theories. In other words, the transition period from the Soviet imperial nation concept to the modern nation process in Kazakhstan will be analysed.