Makale özeti ve diğer detaylar.
Türkiye'de günümüz gençliğinin siyasete katılımını inceleyen akademik çalışmalar ve saha araştırmalarının önemli bir bölümünün ortak tespiti 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında doğan gençlerin büyük çoğunluğunun siyasete ve geleneksel siyasal partilere mesafeli bir tutum benimsediği yönündedir. Zira, gençlik kollarında siyasi katılım yolunun açıldığı 1997 senesinden itibaren gerçekleştirilen bir çok araştırma, konvansiyonel ya da konvansiyonel olmayan yollarla siyasete katılan gençlerin oranının oldukça düşük kaldığına, ortalama %10'u geçmediğine işaret etmektedir. Bu yaygın 'siyasete katılmama' durumu, akademik çalışmalarda, 1980 askeri darbesi sonrası siyaset alanına getirilen baskılar, neo-liberal politikalarla birlikte oluşan bireyci tutum, gençlerin politik alandaki yozlaşma ya da klientalizm gibi durumlara dair eleştirileri ve varolan siyasi partilerle özdeşleşme problem leriyle açıklanmaktadır. Diğer taraftan, söz konusu siyasi katılımın düşüklüğü olgusu siyasete katılan gençleri katılıma teşvik eden faktörler üzerine de düşündürmektedir. Gençlerin büyük çoğunluğunu geleneksel bir siyasi partide angaje olmayı tercih etmediği güncel durum içinde siyasete katılan gençleri farklı kılan nedir? Bu gençleri siyasi katılıma teşvik eden etkenler nelerdir? Bu etkenler arasında temsiliyetini bulmanın özdeşleşmenin rolü nedir? Başka hangi faktörlerden bahsedilebilir? Bu makale, gençlik ve siyasal katılım konusunu angaje gençlerin perspektifinden, Adalet ve Kalkınma Partisi'nde aktif olarak çalışan gençler üzerinden ele almayı amaçlamaktadır. Siyasete katılım gösteren gençler arasında en yüksek oranda aktif üyeye sahip olması ve partinin yükselen seçim oranlarında kadın ve gençlik kolları üyelerinin aktif angajmanlarının payı siyasal katılıma götüren süreci AKP gençleri üzerinden incelemeye değer kılmaktadır. Makale verileri doktora tezi kapsamında 2010 senesi Mayıs-Ağustos ayları arasında Anadolu'nun altı ilinde gerçekleştirdiğimiz 63 görüşme içeren bir saha araştırmasına dayanmaktadır. Araştırmada elde edilen politikleşme hikayeleri aile, politik lider, sosyal çevre, politik içerik, bireysel beklentiler şeklinde ayırdığımız beş faktörün gençleri siyasal katılıma teşvik ettiğini göstermektedir. Politik parti ve liderle özdeşleşme olgusu yanında, gençlerin birincil ve ikincil sosyalleşme alanlarında politikanın etkin varlığının politikleşme ve siyasal katılımı sağlamada önemli ölçüde etkili olduğu görülmektedir.
Most of the fieldwork-based academic studies on the political participation of youth in contemporary Turkey show a weak level of engagement in the young generations born after the coup d'état of 12 September 1980. The level of political participation in conventional and unconventional modes–as revealed by these studies–is generally no higher than %10. This attitude is explained with reference to pressures exerted by the military after the 1980 golpe, to individualistic behaviors in the context of neo-liberal politics, to critiques expressed by the youth concerning the corruption and clientalistic nature of the political system. On the other hand, even though the general level of political participation among the youth is very low, there are others who are actively engaged. What are the factors that motivate these young people to be members of traditional political parties? This article aims to analyze the topic of political participation of the youth in Turkey from the perspective of those engaged in the Justice and Development Party. What makes the youth of the JDP an important case is their high level of engagement and their activism during electoral campaigns, which led to an increase in the party's votes. This article is based on data collected in a fieldwork realized in six cities of Anatolia between May and August 2010. It contains 63 interviews. Political engagement stories obtained in this research show that five factors have motivating effects on the political participation processes of the youth: those are family, political leader, social milieu and political context, individualistic expectations. Beside the role of the identification with the political leader, the politicization of primary or secondary socialization spaces of the young people is also determinant in their decision to join to the JDP.